Antalyalılar olarak bir bebek ölümü haberine ne kadar ilgi göstermek gerektiğinden öte bu haberin bize sunuluşunda da yanıltıcı yönler var ve açıklayıcı bir bilgi yok.

‘Antalya’da annesi tarafından sokağa terk edilen 5 aylık Arda Deniz D., kaldığı çocuk evindeki yatağında ölü bulundu.’ o çocuğun annesi tarafında terk edilmiş olması bu haber için başlığa taşınacak kadar önemli değil. Onun devlet korumasında olması önemli. Haber için yalnızca bir ayrıntı o bebeğin nasıl devlet korumasına alındığı.

Antalya’da 5 aylık çocuk yatağında, Antalya Çocuk Evleri Sitesi’nde devlet koruması altında hayatını kaybediyor! Önemli taraf burada. Çünkü o çocuk devletin koruması altındaydı. Arda Deniz’in ölümü, hepimizin vicdanına ağır bir yük bıraktı. Bir çocuğun, üstelik devletin koruması altındayken hayata tutunamaması, yalnızca bir “ihmal” meselesi değil; devletin en temel sorumluluklarından biri olan “çocuğu yaşatmak” görevinde çarpıcı bir başarısızlık olarak görünüyor.

Türkiye İşçi Partisi Antalya Milletvekili Ahmet Şık’ın 21 Ağustos 2025 tarihli soru önergesi, Antalya Çocuk Evleri Sitesi’nde devlet koruması altında hayatını kaybeden bebeğin ölümüne dair tüm çıplak gerçekleri gün yüzüne çıkarmayı hedefliyor. Ancak medyaya yansıyan Arda Deniz D. vakası, hâlâ “ihmal var mı” sorusunu yanıtsız bırakıyor.

TİP Antalya Milletvekili Ahmet Şık’ın önergesinde şunlar soruluyor:

8 Ağustos’ta ölen bebeğin ölüm tarihi ve saati

Sosyal hizmet ve sağlık kontrol süreçleri, muhatap birimler

Otopsi ve adli tıp raporunun başlıca tespitleri

Kurumun aldığı önlemler ve eksiklikler

Personel ve yöneticiler hakkında yürütülen idari/adli soruşturmalar

Gelecekte benzer vakaları önleyecek düzenleme, eğitim, denetim adımları

Bu çerçevede, önergenin ortaya koyduğu sorular, sistemin şeffaflık ve hesap verebilirlik mekanizmalarını sınamaya çağırıyor.

Koruyamayacaksan, Koruma Altına Alma! Çünkü devletin koruma altına aldığı her çocuk, aslında toplumun en kırılgan noktası. O çocuklar yalnızca anne babalarının değil, hepimizin evladı. Bu yüzden en titiz sağlık kontrolleri, en güçlü psikososyal destek, en donanımlı bakım ve denetim mekanizmaları onlar için işletilmeli. Aksi hâlde, “koruma” adı altında teslim edilen kurumlarda yaşanan her kayıp, toplumsal hafızada onulmaz yaralar bırakır.

Haberler 5 aylık Arda Deniz D., annesi tarafından terk edildikten sonra bakanlık birimlerince takip edilen bronşit ve beslenme bozukluğu tedavileri sonrasında evine döndürüldü. Sabah rutin kontrol için hastaneye götürülen Arda bebek, öğleden sonra yatak odasında nefessiz bulundu. Hemen hastaneye sevk edildi, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olarak veriliyor.

Evet onu terk eden anne suçlu. Bu bir başka sosyal sorumluluk ve toplum yarası ama ortadaki acı gerçek devlet korumasındaki bir çocuğun nasıl öldüğüne dair netleşen bilgilerin olamaması.

Olay sonrasında; Sağlık kontrolleri yapan birimlerin süreçleri, Antalya Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nün başlattığı idari soruşturma, Adli makamlara yapılan bildirim ve otopsi raporu bekleyişi gibi kilit ayrıntılar hâlâ netleşmiş değil.

Bu iki belge ve haber arasındaki örtüşme, şu kritik soruları sormamızı gerektiriyor:

5 aylık bir bebek, koruma altında en sık ve titiz kontrollerden geçmez mi?

“Rutin kontrol” kavramı, bronşit ve beslenme bozukluğu gibi ciddi sorunlar için yeterli mi?

Acil müdahale personelinin eğitim ve denetimi neden sonuçsuz kalıyor?

İdari soruşturma mekanizmaları, ihmali tespit etmeye hazır mı yoksa kışkırtıyor mu?

Cevap bulunamayan her soru, Antalya’daki çocuk evlerinde sistematik sorunlar yaşanabileceğinin bir işareti.

Eğer bu soruların yanıtı kamuoyuyla açıkça paylaşılmazsa, bugün Arda Deniz’in adıyla anılan acı, yarın başka çocukların kaderi hâline gelir.

Burada asıl mesele şu: Çocuğa sahip çıkmak irade ister, bütçe ister, liyakat ister. Eğitimli personel, bağımsız denetim ve güçlü sosyal hizmet standartları olmadan “koruma altına alma” yalnızca kâğıt üzerindeki bir prosedürden ibaret kalır.

Antalya halkı korunmaya muhtaç çocuklara en temel hakkı olan güven ortamını talep ediyor. Bu nedenle:

TBMM soru önergesinin tam metni ve Bakanlık cevapları hızla paylaşılmalı

Koruma altındaki çocukların sağlık ve bakım süreçleri, bağımsız uzmanlarca denetlenmeli

Kurum içi ve dışı şeffaf raporlama mekanizmaları hayata geçirilmeli

Personel eğitim programları, güncel pediatri ve sosyal hizmet standartlarıyla güncellenmeli

Sivil toplum ve medyanın denetim rolü resmî süreçlere entegre edilmeli

Bu adımlar, Antalya’da bir bebeğin daha yatağında nefessiz bulunmaması için kaçınılmaz.

Bu trajediye sessiz kalmak, Antalya’nın kültürel ve toplumsal kimliğine zarar verir; harekete geçmek ise hepimizin vicdani sorumluluğu.