Sabah evden çıkıp durağa gideceksin dışarıda yüksek nem oranı adeta gırtlakları yakıyor. Nefes almakta zorlanıyorsun.

Durağa geldiğinde gelecek otobüsü bekliyorsun. Otobüse bindiğinde ağır bir koku burnunu tırmalıyor. Pencereyi açmak istediğinde kaptan uyarıyor: ‘’Klima çalışıyor kapatın.’’

Otobüsün içinde dayanılmaz bir ses var. Sanırsın asfalt kıran kompresör çalışıyor. Oysa bu ses klima sesi. Elini yukarıya kaldırıyorsun klima serinliğini hissetmek istiyorsun nafile serinlikten yana tık yok.

Sabırla gideceğin yere kadar dayanmak zorundasın…

Saat 16.30 ve 19.00 durakta beklerken sıcaktan bayılacak gibi oluyorsun. İnşallah belediyeye ait otobüs gelir de serin serin evime varırım düşüncesindesin.

O da özel otobüs geliyor. Binmek zorundasın…

Metroloji açıklama yapıyor sıcaklık gölgede 41- 42 derece, güneşte 45’in üstünde olduğunu açıklarken nem oranının da yüzde 90- 100 olduğu belirtiliyor. Bu da demektir ki bir insana etkisi 50 derece.

İşte bu hava şartları altında bindiğin otobüs tıklım tıklım…

Tam iş çıkışı ve insanlar yorgun…

O da ne?

Klima çalışmıyor…

Biraz beynimizi çalıştırırsak otobüs içinde sıcaklığın ne kadar olduğunu insan sağlığını ne denli tehdit ettiğini anlarsın.

Bir de benim gibi koah hastası insanları düşünelim…

Kaptana soruyoruz, klimanın neden çalışmadığını. Kaptanın açıklaması inanılmaz: “Klima çalışınca motoru zorluyor. Araçlar çok eski. Bu nedenle çok yakıt harcıyor…”

Araç sahibi için insan değeri para ile ölçülmüş durumda…

Fiyat belli…

Düşünün bu insani düşünceyi…

Kimin umurunda?

Kaptanların hemen hemen hepsi telefonla yol boyunca sohbette. Trafik kurallarına uymak ise hiçe sayılarak yol alıyor tıklım tıklım dolu olan otobüs.

Elin yüreğinde…

Antalya’da gündem Muhittin Böcek ve oğlundan kaynaklanan operasyon….

CHP bizim uşaklar süt gibi ak kaşık….

UKAME bu durumu nasıl kanıksamış normal buluyor bir bilinmeyen denklem….

Bu halk bunu hak etti mi?

Bu da ayrı bir soru…

Kısacası Antalya halkına ölmeden cehennemi bu dünyada yaşatıyorlar…

Kimin umurunda?