Bilgisayar mühendisliği bölümünden mezun olan bir gencimiz mutluluğunu Linkedin platformunda şu mesajla paylaşmış;

(01000100 01101111 01101011 01110101 01111010 00100000 01000101 01111001 01101100 11000011 10111100 01101100 00100000 11000011 10011100 01101110 01101001 01110110 01100101 01110010 01110011 01101001 01110100 01100101 01110011 01101001 00100000 01000010 01101001 01101100 01100111 01101001 01110011 01100001 01111001 01100001 01110010 00100000 01001101 11000011 10111100 01101000 01100101 01101110 01100100 01101001 01110011 01101100 01101001 11000100 10011111 01101001 00100000 01100010 11000011 10110110 01101100 11000011 10111100 01101101 11000011 10111100 01101110 01100100 01100101 01101110 00100000 01101101 01100101 01111010 01110101 01101110 00100000 01101111 01101100 01100100 01110101 11000100 10011111 01110101 01101101 01110101 00100000 01100010 11000011 10111100 01111001 11000011 10111100 01101011 00100000 01100010 01101001 01110010 00100000 01101101 01110101 01110100 01101100 01110101 01101100 01110101 01101011 01101100 01100001 00100000 01110000 01100001 01111001 01101100 01100001 11000101 10011111 01101101 01100001 01101011 00100000 01101001 01110011 01110100 01101001 01111001 01101111 01110010 01110101 01101101 00101110)

Verilen metin ikili (binary) kod formatındadır ve ASCII karakterlerine çevrilebilir. Her 8 bitlik (1 bayt) grup bir karaktere karşılık gelir. Şimdi bu ikili kodları hepimizin okuyabileceği hale getirelim:

(```

01000100 → D

01101111 → o

01101011 → k

01110101 → u

01111010 → z

00100000 → (boşluk)

01000101 → E

01111001 → y

01101100 → l

11000011 → (UTF-8 çok baytlı karakterin parçası)

10111100 → (UTF-8 parçası, ü)

01101100 → l

…)

Mesajı deşifre ettik.

“Dokuz Eylül Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünden mezun olduğumu büyük bir mutlulukla paylaşmak istiyorum.”

Kendisini hem mezuniyetinden hem de bu yaratıcı mesajından dolayı kutlamak istedim.

(01001011 01110101 01110100 01101100 01110101 01111001 01101111 01110010 01110101 01101101)

“Kutluyorum.”

Benim bu kısa mesajımın yanında işi beyin fırtınasına çevirerek biraz eğlenmek isteyenler de vardı. Birkaç örnek verelim.

(68-45-4C-41-4C-00-4F-4C-53-55-4E-00-4D-DC-48-45-4E-44-49-53-0C-00-17F-49-4D-44-49-00-53-111-52-41-00-48-41-59-41-54-00-41-4C-47-4F-52-49-54-4D-41-4C-41-52-111-4E-111-00-44-45-42-55-47-00-45-54-4D-45-59-45-00-47-45-4C-44-49)

Verilen kod, hexadecimal (onaltılı) formatta bir metni temsil ediyor. Her bir hexadecimal değer, ASCII veya UTF-8 kodlamasına göre bir karaktere karşılık gelebilir. Bazı değerler (örneğin, 00, 111, 17F) standart ASCII veya UTF-8 karakter setinde doğrudan bir karaktere karşılık gelmeyebilir ve hata, ayırıcı veya özel bir anlam ifade edebilir. Şimdi bu hexadecimal diziyi analiz ederek yazı diline çevirelim:

"Helal olsun mühendis, şimdi sıra hayat algoritmalarında debug etmeye geldi."

Benim yanıtım ise;

(53-61-6E-61-00-64-61-00-68-65-4C-61-4C-00-6F-4C-73-75-6E)

“Sana da helal olsun.”

Tabi ki iş burada bitmedi.

(Biraz da eskiler için yazalım :)

.... .- .-. ..-. .-.. . .-. .. -. / -.. . --. .. .-.. --..-- / -... .. - .-.-.- .-.. . .-. .. -. / -.. --- ... - ..- -.-- ..- --.. / .- .-. - .. -.- .-.-.-)

Mors koduyla (küçük bir hatayla da olsa) yazılan bu mesajda ise;

“Harflerin değil bitlerin dostuyuz” mesajı verilmiş.

Biz Türkler için en zorunu ise en sona bıraktım. Biri şu mesajı bırakmış;

“Congratulations”

“Tebrikler”

İngilizce öğrenme süreçlerinde bu sözcüğü duyup da ilkinde doğru bir şekilde söyleyebilen olduğunu sanmıyorum.

İşin şaka tarafını bir yana bırakacak olursak, yeni bir nesil yeni bakış açılarıyla yaşamı değiştirmeye geliyor diyebiliriz. Binary kodlarla yazışabilen ve anlaşabilen bir kuşak…

Aslında bilgisayar alfabesi olan binary sistem pek de yeni sayılmaz. Kodlama, şifreleme ve farklı biçimlerle anlayıp anlatabilme yeteneğimizin güçlü olduğunu gösteren bir örnek vermek için bu yazıyı yazıyorum. Sonuçta tekillikten, basitlikten yola çıkıp çoğulluğa ve karmaşıklığa giden bir yolculuğumuz var. Şu an icat ettiğimiz diller ve harflerle bunun ortalarında bir yerde bir küçük kesitte yaşıyoruz. İlerledikçe daha çoklu ve daha karmaşık bir yaşama sahip olacağız. Kavrayışımız güçlenecek, farklı iletişim sembolleri ve yolları bulacağız.

Her şeye rağmen bugün büyük egomuzla böbürlenerek konuşabiliyoruz.

“Ben oldum. Olgunlaştım. En gelişmiş ve tamamlanmış form haline geldim. Besin zincirinin de tepesindeyim.”

Hayır, bayım/hanımefendi. Bu söylediğin doğru değil. İnsanlık daha bebek adımlarını bile atamamış bir halde savruluyor. Önümüzde çok uzun bir yolculuk var.

Mezun olan gençleri kutluyorum. Bana bu ilhamı verip bu yazıyı ortaya koymama neden oldukları için teşekkür ediyorum.

Dahası var.

Kimseyi ürkütmek istemem. Ancak bizim kuşakların da neler olup bittiğini bilmeye hakkı var.

Bilgisayarda ve akıllı cihazlarda bir şeyler yazarken tuşlara ya da ekrana dokunuruz. Bu dokunuşların belirli bir hızı, belirli bir gücü ve belirli tuş dokunuş süreleri var. İşte bunlar sizin davranışsal biyometrik veriniz olarak ölçülebiliyor. Kaydedilebiliyor. Dahası tuşlara dokunanın kimliğinin tespit edilmesini sağlayabiliyor.

Çok sıra dışı bir durum değil. Birini yürüyüşünden tanımanız gibi bir şey.

Kitap anlatımıyla; “Tuş Vuruş Dinamikleri”, bir kullanıcının klavyede yazı yazma ritmini ve alışkanlıklarını analiz eden bir yöntemdir. Bu yöntem, davranışsal biyometrik bir veri olarak kabul edilmektedir.

Her bireyin sinir-kas sistemi farklı olduğu için, ortaya çıkan zamanlama paternleri de kişiye özeldir.

Tuşlama davranışlarınız parmak izi ya da retina kadar olmasa da yüksek oranda ayırıcı özelliktir. Çünkü bu davranış özellikleriniz sınıflanıp kaydedilebiliyor.

Küçük birkaç ipucu vereyim. Bir gün biriyle yazışırken ekranınızın bir köşesinde gerçekten sandığınız kişiyle yazıştığınızı gösteren yeşil renkli bir işaret ya da bir başkası olduğunu belirten kırmızı renkli bir uyarı işareti görebilirsiniz.

Yasadışı işler yapan kişilerin klavyeye her dokunuşlarında harekete geçen bir izleyici var olduğunu düşünsenize.

Bankanız sizinle yazıştığından emin olmak için bu biyometrik ayrıştırıcıyı kullanabilir.

Son zamanlarda her tarafı saran şu dijital dolandırıcılar da artık klavyeye dokunurken iki kere düşünmek zorunda kalacaklardır.

Bir başka açıdan bakarsak sevgilinizle özel yazışmalarınız ya da iş ortamındaki gizli yazışmalarınızın ve şirket sırlarınızın kötü niyetli birilerinin eline geçmesi ve aleyhinize kullanılması olasıdır.

Tuş vuruş biyometrisinin başka nerelerde kullanılabileceğini, neye yarayıp ne endişeler yaratabileceğini de düşünmekte yarar var.

Bakalım, dijital dünya daha neler getirip neler götürecek yaşamımızdan...