Bugün bir arkadaşımızın daveti üzerine Akdeniz Üniversitesi Sosyal Tesislerine gitmek için yola çıktık.
Kampüs ana giriş kapısı olan Meltem tarafından giriş yapıp Sosyal Tesislere ulaşmak istemiştik. Oraya vardığımızda ise yolumuzun beyaz renkli demir bariyerlerle kapatılmış olduğunu gördük. Araçla yerleşkeye girmek olanaksız hale getirilmiş. Derdimizi anlatacak bir görevli de yok. Elli metre içeride giriş kapısı ve güvenlik kulübeleri var. Durup oraya kadar yürüyüp bariyerlerin açılmasını istemek pek de akıllıca olmayacaktı. Zaten bir açıklama yapmaya niyetleri olsa bariyerlerin yanına bir görevli yerleştirirlerdi. Arkadaşımızı dışarıya çağırıp başka yerde vakit geçirmeye karar verdik. Bariyerlerle yol arasında bir yere -yolun akışına engel olmayacak şekilde- ilişip beklemeye başladık. Başka araçlar da gelip bizim yaşadığımız sıkıntılı süreci yaşamak zorunda kaldılar.
Neymiş efendim, mesai saatleri bitiminde Kampüsü transit yol olarak kullanan sürücüler varmış. Onlara engel olmak için 16.00-20.00 arasında burası kapatılıyormuş. Kampüste işi olup o saatler arasında giriş yapması gerekenler, Sosyal Tesislere gelenler, Kampüs alanı içinde lojmanlarda ikamet edenler, çalışanlar ve yurtlarda kalanlar kimin umurunda? Rektör Hanım bulmuş çözümü, vermiş talimatı. Kapatın!
Belirtmek gerekir ki; kentlerin, ülkelerin ve insanlığın sorunlarına köklü çözümler bulması gereken bir bilim yuvasının başındaki kişilerin daha rasyonel çözümler getirmesini beklemek de herkesin hakkı.
Antalya’nın merkez ilçelerinden Konyaaltı, Kepez ve Muratpaşa’nın kesişim noktasında bulunan ve kentin merkezinde (3.483.589m2) gibi çok büyük bir alan işgal eden Akdeniz Üniversitesi ana yerleşkesi doğu-batı hattında Meltem-Uncalı ulaşımını ve kuzey-güney hattında Gülveren-Pınarbaşı ulaşımını tam ortadan kesip yaklaşık 2-3 kilometre daha fazla sürüş yapılmasına neden oluyor. Haliyle sürekli bu güzergahları kullanan insanlar Kampüs içinden geçerek hem yakıttan hem de zamandan tasarruf yapmak istiyorlar.
Bu durumun yaratabileceği sorunları tahmin etmek zor değil. Kampüs içi araç trafiğinin yoğunlaşmasını hiç birimiz istemeyiz. Trafik olaylarında artış olması da doğal bir sonuç olur. Kazalar olabilir. Tacizciler, yasaklı madde satıcıları, birtakım çıkar grupları öğrencilere musallat olabilirler. Başka başka çok sayıda olay ve durumla karşılaşabiliriz, değil mi? Zaten Rektör Hanım bu konuda bir açıklama yapacak olsa onlarca benzer madde sayabilir. Sonuçta da, ‘Ben haklıyım, burayı istediğim zaman ve istediğim gibi kapatabilirim.’ diyebilir.
Hayır, bunu yapamazsınız. Yaparsınız da; şık olmaz, etik olmaz, sizler gibi bilim insanlarına yakışan bir yaklaşım ve çözüm olmaz. Yani yapmamalısınız. Sorunları bariyerle, duvarla, dikenli telle, güvenlik kulübeleriyle, kapatmalar ve yasaklamalarla değil; analitik bakış açısıyla, araştırma yaparak, bilimsel rapor ve görüşlerle, teknolojiyle, akılla ve bilimle çözmenizdir sizden beklenen. Kısacası o saatlerde kapattığınız kapılar çok sayıda insanı ve kesimi olumsuz etkiliyor. Zaten Üniversite güvenlik personelleri gerekli kontrolleri titizlikle yapıyorlar. Bu kapatma uygulamasına bir son vermeniz gerekiyor. Bunu rahatlıkla söyleyebilmemin nedeni, sorununuzun salt güvenlikçi bir bakışla çözülebilecek ve sonucunda yüksek fayda sağlanabilecek bir durum olmadığını görmem ve bilmemdir. Olayın çok fazla boyutu ve çok fazla tarafı var.
Bazı sorularla çözümleri arayalım. Kampüs orada kalmalı mıdır? Kalacaksa kentin ortasında ulaşımı zorlaştıran bir engel olmaya devam edecek midir? Kampüsün altından tünellerle ya da üstünden uçan yollarla transit geçişler sağlanamaz mı? İlgili bakanlıklar, yerel yönetimler ve ilgili kuruluşlar bu yönde çalışmalar yapıyorlar mı?
Peki ya, sizin şu kapatma merakınıza karşı bütün duvarlarınızı yıkmanızı, jiletli tellerinizi kaldırmanızı önersem nasıl olur? Neticede bir hapishaneden değil, bir üniversiteden bahsediyoruz. Çok mu kötü olur? Dışarıdan gelenler Kampüsü yakar yıkarlar mı? Yolları drift pistlerine mi çevirirler? Bütün kız öğrencileri taciz edip erkek öğrencileri bıçaklarlar mı? Torbacılar yurtların köşelerini işgal mi ederler? Her gün öğrencilere araba mı çarpar? Ne olur? En fazla ne olur, söyler misiniz?
Kapatma olayından benim anladığım; Kampüs sınırlarınızın dışında -orada okuyan öğrencilerin- aileleri, abileri, ablaları değil de vahşi kavimler yaşıyor ve sizin gözünüz gibi koruduğunuz okulunuzu talan etmek için fırsat kolluyorlar. Hayır, böyle bir şey yok. Kapıları tamamen açsanız bile en fazla birkaç olay olur ve sonrasında herkes Kampüse girdiğinde nasıl davranılacağını öğrenir. Sizden fazla sahiplenir Kampüsü ve öğrencileri. Öyle de olmalı zaten. Yasaklarla, kapatmalarla hiçbir ilerleme sağlanamaz. Lütfen açın kapıları, insanlar huzur bulsun.