İnsan diğer canlılar gibi korkar. Korkak insan olanının gereğidir. Topluluk içinde yaşayanlar, kendinden ve diğer insanlardan korkar. Kork korkmazdan, utan utanmazdan diye de genetik öğrenilmiş bilgidir. İçsel olarak korkuya dayanan eylemlerde: “Ya…” diye başlanan bilgidir. Korkunun doz da farklıdır.
Çocukken ebeveynlerin dediği gibi karanlık korkusu, Allah korkusu, şunun bunun korkusu, “vah!” denilerek korkutulanlar. Korku beklenmedik durumun da belirtisidir. Bize ayan olunan korkular basit giderilmeye Çalışılır. Mesela karanlık korkusu, karanlıkta yürürken şarkı, türküm söylemek gibi. Mezarlıktan geçerken bilindik dua ve surelerin okunması da bir örnektir.
Korku gerçek bir tehlikenin ya da bir tehlike olasılığının, düşüncesinin uyandırdığı kaygı duygusudur diyebiliriz. Korku gerçek hayatın tezahürüdür. Korku, dehşet, ürkme, alarm, panik, dehşet, ürpertidir.
Sevgi ile korkma duygusu azaltılır ve rehabilite edilebilir. Korku hem doğal bir duygu hem de bir hayatta kalma mekanizmasıdır. Algılanan bir tehditle karşılaştığımızda, vücudumuz belirli şekillerde tepki verir. Korkuya verilen fiziksel tepkiler arasında terleme, artan kalp atış hızı ve bizi son derece uyanık kılan yüksek adrenalin seviyelerindedir.
Korku, fobilerimizi içerir. Bu fobiler:
*Delik korkusu veya delikli her şeyden korkulan fobi türüdür. Çok sık rastlanmaktadır.
*Kapalı ve dar alanlarda kendisini göstererek ataklara dahi neden olabilmektedir.
*Mükemmeliyetçi insanlarda görülen, kişinin mükemmel olmamaktan korkmasınasındır.
* Güzel kadınlardan korkmaya dayanan fobidir. Bu fobiye sahip olan kişiler güzel bir kadınla göz göze gelmekten çekinirler.
* Topluluk önünde konuşmaktan korkmaya verilen isimdir. Nüfusun büyük bir çoğunluğunda bu fobiye rastlamak mümkündür.
Geçmiş yazımızı okuyan Dokuma Park’ın korum ve amirleri geçmiş dönemde daha çok elemanlar ile çalıştıklarını, bu yıl çalışanların azaldığını belirtmektedirler. Bizde bunu düzeltiyoruz. Korku ve endişelerinden uzak kalmaları için.