Merhaba… Çevre gündemi yazmaya çalışan bir yazarın bir ay içinde gündemi hiç mi değişmez? Bu denli orman yangınına rağmen nasıl aklımızı koruyacağız, yorulduk. Daha iki gün önce 11 tane şehit verdik yangın söndürme çalışmalarında. Ocaklara ateş düştü. Hem de her manada… Bu kahramanlar olmasa belki de sonuçlar daha kötü olacak idi. Gerçi daha kötü ne olacak artık şaşırdım.
Yandı canımız… Yandı ciğerlerimiz. Bu defa inanılmaz bir kayıplar söz konusu. Bilecik yangını bir haftadan fazla sürdü. Eskişehir’de canlarımızı şehit verdik.
Defalarca uzmanlar çıktı anlattı. Hala nasıl bu denli hatalar yapılabilir aklım almıyor.
Bakan Yumaklı’dan açıklamalar geldi. Orman yangınlarına ilişkin açıklamalarda bulunan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Bugün 37'si ormanlık alanda 36'sı da kırsal alanda yani ormanlık dışı alanda olmak üzere toplam 73 yangınla mücadele edildi" dedi. Geyve, Bayat yangınının tamamen kontrol altına alındığını belirten Bakan Yumaklı Eskişehir Seyitgazi'deki yangının da tamamen kontrol altına alındığını söyledi. Öte yandan Mersin, Antalya, Muğla, Uşak, Denizli ve Karabük yangınları da sürpriz olmadı. Bu olaylar nedense(!) eş zamanlı oluyor. Biri bitmeden diğeri başlıyor. Tam kontrol altına alınmış bir yangın alanı için sevineceğiz, bir başkası başlıyor.
Antalya yine yanıyor. Ülkenin neresi alev alev değil ki… 5 ilçede yine yangınlar başladı. Hala da bazılarına müdahale sürüyor. Şüpheliler göz altına alınıyor da giden gitti işte. Aksu’da yangın Perge Antik Kentine dayanmıştı. Tarihimiz yanıyordu neredeyse. Hem de dünya tarihi! Koruyamıyoruz vesselam. Ormanı, hayvanı, tarihi eseri, kadını, çocuğu…
Birçoğunda da kontrol altına alınan, duran yangınlar için “artık yanacak alan kalmadığı” için bittiği söyleniyor. Ne acı… Aslında “kontrol altına almak” yanacak alan kalmaması demek…
Her zaman söylediğimiz gibi, artan sıcaklık dalgaları, kuraklık ve insan faaliyetleriyle birleştiğinde yangın riski çok daha yaygın ve yıkıcı hale geliyor. Bugün yaşadığımız yangınların çoğu insan kaynaklı. İhmallerin bedelini yalnızca ormanlar değil, tüm yaşam ödüyor. Hepimiz ödüyoruz. Çünkü bir orman sadece ağaçların toplandığı bir yaşam alanı olarak değerlendirilemez. Yetmez… Ormanların tahrip olması; sadece ağaçların değil, binlerce türün, su kaynaklarının, toprağın ve yerel yaşamın yok olması anlamına gelir.
Önlemlerden, eğitimden bahsetmekten yıldık. Bile isteye yapılan şey. Vicdansızların işi. Cehalete de inanmıyorum. Cahil insanda da vicdan olur, dikkat ve özen olur. Vicdan nakli yapılabilseydi keşke. Ya da bu insanlara yaktıkları ormanın içinde, izole bile olsa bir saat geçirtilebilseydi… O acının içinde, o yanan, bağıran hayvanların içerisinde bir saat kalabilirler miydi acaba? Belki de çözüm acının birazını olsun hissettirebilmekten geçiyordur. Zaten salacağınız adamı göz altına alınca yanan canlar geri gelmiyor…
Sağlıcakla ve sağduyuyla kalın, sevgiler…