Siyaset, siyaset, siyaset. Bütün hayatımız bu oldu. Hemen hemen her gün bir operasyon, siyasi bir skandal, bir olayla güne başlamak bize artık garip gelmiyor. Geçtiğimiz günlerde operasyonların çok sık yapıldığı Antalya’da birkaç gün sakin geçti. O gün gerçekten Antalya hiç olmadığı kadar sakindi.
Ofis arkadaşlarımızla ‘Bugün ne kadar sıkıcı. Keşke bir şeyler olsa’ diye muhabbet ediyorduk. Malum bünyede alışkanlık yaptı. Her güne ‘Bugün kim gözaltına alınacak yada kim gözaltına alındı?’ diye uyanıyoruz.
Neyse ofisteki arkadaşlarla muhabbetimiz bitti. Bir sonraki günde sakin geçti. Bu sakinlik çok sürmedi. Meğer o sessizlik fırtına öncesi sessizlikmiş. Cumartesi günü CHP’de bir bomba patladı ve Antalya’da gemiyi ilk terk eden kişi Aksu Belediye Başkanı İsa Yıldırım oldu. Tabi bu yoğun bir gün geçirmemize neden oldu. İsa Yıldırım giderken, yanında meclis üyelerini de götürdü. Şimdi ‘Bu neden size yoğun bir yaşatıyor?’ diye soracaksınız. Birinci sebep hızlı ve doğru haber girmek zorundasınız. İkincisi eskileri karıştırmanız gerek daha önce neler söylenmişi bulmanız gerek. Üçüncüsü üst üste gelen açıklamaları girmeniz gerek. Dördüncü ve en önemlisi de istifa eden belediye başkanı ile ilgili gelen ihbarlar, eleştirilerle muhatap oluyorsunuz. Gazetecisiniz diye sizi ararlar bilgi almak için.
Daha bu yoğunluğu atlamaya fırsat bulamadan düne de operasyonla başladık. Artık siz düşün bir belediye başkanında yoğunluk yaşıyorsak, 20 kişi gözaltına alınınca neler yaşıyoruz?
Bu yoğunlukta hiç beklemediğim bir telefon aldım. Şaşırdım telefonu görünce. Çünkü siyasetin içinde yer alan ve daha öncede hakkında birçok eleştirel haber yaptığım bir isimdi. Bu isime karşıda birazda ön yargılıydım. Bu arada bu kişi Antalya siyasetinde yer almayan genel siyaset yapan bir isim. Her konuşmasını dikkatle dinlediğim ve sık sık takip ettiğim siyasetçiyle uzun bir konuşmamız oldu. Ve belki de yaşananların en güzel özetini kendisinden duydum.
Dostane olan muhabbettin detaylarını paylaşamam ancak tespiti düşündürücüydü. Genel siyaset ve halk siyasetinde sık sık adından söz ettiren siyasetçimiz şunu söyledi;
“Halk yolsuzluk, ekonomik kriz, geçim sıkıntısı yaşıyorken, CHP ve Ak Parti kavgası bütün sorunları halkın sırtına yükledi. Ve halk bunlarla tek başına mücadele ediyor. En acısı bu.”
Gerçekten nokta atışı bir tespit. Siyasetçi kibar ama ben onu kaba bir şekilde söyleyeyim, “Filler tepişir, çimerler ezilir.” İşin özeti bu….