Türkiye’de gerçekten garip bir süreçten geçiyor. Hem yerel siyaset hem de genel siyasetin geldiği boyutu görünce gerçekten inanılmaz şeyler yaşıyoruz. Ülke çok garip, bir kesim sadece siyaset konuşuyor, bir kesim ‘Siyaset beni ilgilendirmez’ diyor, bir kesim ise tutukları partinin lideri ne derse desin ona yüzde 100 güveniyor, bir kesim ise kendi partisini eleştirmesine rağmen yine de oy veriyor. Aşure gibi ülke.

Geçtiğimiz günlerde yeni ev tutan ve eşya bakan bir arkadaşımla esnaftan alışveriş yapmak için geziyorduk. Bir yere girdik güzel bir yatak bulduk ‘Alalım’ diye konuştuk. Arkadaşım yatağı çok beğenmesine rağmen ‘Çıkalım’ dedi. Ben ne olduğunu anlamadan sordum ‘Ne oldu. Fiyatı çok iyi. Yatak güzel’ diye. Bir açıklama yapmadı. Daha sonra başka bir yere girdik. Bir yatak baktı hem fiyatı daha yüksekti hem de kalitesi diğerinden daha kötüydü. Ama arkadaşım ‘Alalım’ dedi. Ben şok oldum. Kenara çektim ve onu almamız gerektiğini söyledim. Ve arkadaşımın verdiği cevap ülkenin bölünmüşlüğünü yüzüme çarptı. Arkadaşım önceki dükkanda iktidara yakın bir kanalın açık olduğunu bu dükkanda ise muhalefete yakın bir kanalın açık olduğunu belirterek, “Ak Partili esnaftan alışveriş yapmam” dedi.

Gerçekten yaşadığım şaşkınlığı anlatamam. Ona bunun doğru olmadığını söylediğimde ise aldığım cevap daha da korkunçtu. Arkadaşım, “Onlar bu iktidara oy vererek hayatımı kararttı. Bende onlardan alışveriş yapmam. Onlarda evine ekmek götüremesin ve halimizi anlasın” dedi. Gerçekten kulaklarıma inanamadım.

Hep konuşuyoruz ‘Siyaset halkı bölüyor’ diye. Ancak ben bu denli bir bölünmeyi ilk kez görüm. Haklı haksız derdinde değilim fakat gelinen boyut beni inanılmaz korkuttu. Yıllardır beraber olduğum arkadaşımın düşüncesini eleştirdiğimde ise bana “Romantik gazetecisin bütün insanlar artık bu şekilde birbirini protesto ediyor” sözleriyle yanıt verdi. Yani işin özü siyaseti protesto etmekten korkan halk birbirini protesto ediyor…