Dünyada olmayan ve size birçok güzellik bırakan birinden nefret eder misiniz? İki şekilde nefret edebilirsiniz. Birincisi siz hiçbir zaman onun gibi olamayacağınız için ikincisi ise ona olan sevgi her geçen gün büyüdüğünde nefret edersiniz. O sizin olmayan karakterinizden kaynaklanan bir şeydir. Oysaki size ve milyonlarca insanı medeniyet seviyesine ulaştıran birinden nefret etmeniz dünyanın en saçma olayıdır.

Kimden söz ettiğimi anlayan anladı. Söz ettiğim işi Atatürk. Yıllardır azınlıkta olan bazı kesimlerin Atatürk düşmanlığı bir türlü bitmedi. Bitmeyecekte. Bunun nedeni ise az önce söz ettiğim iki sebep. Atatürk’e saldıranlar onu yok etmek için ellerinden geleni yapanlar da biliyorlar ki hiçbir zaman bir ATATÜRK olamayacaklar. Bundan dolayıdır her fırsatta Atatürk’e ‘Ayyaş, din düşmanı, Kürt düşmanı’ derler. Oysaki onlarda biliyor ki Atatürk söylediklerinden daha fazlasıdır ve ne yaparlarsa yapsınlar onlar çöp olurken, Atatürk hiçbir zaman yok olmayacaktır.

Yeri geldi Atatürk’ün bıraktığı eserleri yok ettiler, yeri geldi onun armağan dediği günleri baltalamaya çalıştılar, yeri geldi hakaret edenleri salıverdiler. Ancak Türk halkı kurtarıcısına sırtını dönmeyecek ve onu unutacak kadar alçak değildir. Türk halkının kalbinden Atatürk sevgisini yok etmek için uğraşanlar gördüler ki Atatürk sevgisi her geçen gün artarak büyüyor.

Türk halkının Atatürk'e sevgisi, toprağın güneşe özlemi gibidir; her 10 Kasım'da sessiz bir fırtına kopar, her bayrak dalgalandığında kalplerde yankılanır. Atatürk, bir babanın evladına bıraktığı en kıymetli mirastır; okullarda, sokaklarda, dualarda, türkülerde yaşar. Gözlerde yaş, dudaklarda marş, yüreklerde sonsuz bir minnet. Atatürk sevgi, ne zaman biter ne azalır; nesilden nesile, bir nehir gibi akar, Cumhuriyet'i besler.