Temizlik kamyonları hani şu altlarında dönen fırça olan ve sözde su püskürtüp asfalt temizleyenler var ya; susuz ve tozları kaldıra kaldıra gidiyor, havalanan tozlar hooop ciğerlerimizde, arabaların üzerinde. Bitmedi her yer kazılmış durumda. Yarım yamalak dökülen asfaltlar indi çıktı zikzaklarıyla yol yaptırıyor. Trafik levhaları güncellenmediği için her 50 metrede bir değişiyor ve gerçek hız limitlerini göstermiyor.

Okula öğrenci getiren, götüren servisler yol kenarına yanaşmadan sokak ortasında duruyor. Toplu taşıma otobüsleri zahmet edip durağa bile girmiyor, cadde ortasında indi bindi yaptırıyor. Veliler çocuklarını arabayla bırakıp alırken, okul olan bölgelerden geçmemek gerekiyor. Trafik sıkışıyor, yol ortasında bekleniyor ve çoğunlukla tartışma çıkıyor.

Trafikte yanında köpekleriyle güne giden şıkır şıkır 60-70 yaş arası sürücü hanımefendiler yol ortasında araçlarından inip bir yerlere uğruyorlar, araçlarını park etme zahmetine bile katlanmıyorlar.

Motokuryeler zikzaklar çizerek neredeyse araçlara sürterek ilerliyorlar yol boyu. Tüm motosikletler hem yaya geçitlerini, hem kaldırımları, hem altgeçitleri hem de asfaltları kullanıyorlar, yaya mı yoksa araç trafiğine mi dahiller bir fikirleri yok. Hangisi işlerine gelirse. Gerçi onları denetleyen de bir fikre sahip değil, kardeşim yaya geçitlerini kullanamazsın kaldırıma çıkamazsın demiyorlar. Altgeçitlere oto yollara çıkmaları yasak belli motorlar var ama yasak bile diyemiyorsunuz, sizi sollayıp geçiyorlar. Yalnızca ekipman kontrolleri sık yapılıyor.

Şehir içlerine yanılıp araçla giderseniz de vay halinize gerçi sizin vay halinize değil de yayaların, toplu taşımanın vay haline demek gerek. Parka para vermemek için abuk sabuk yerlere araç park ediliyor. Ayrıca park yeri bulmak ne mümkün!

Neyse bunlara çok takılmadıysanız bir başka üstümüze gelen durumdan bahsedeyim…

Es kaza hasta olmaya görün hastanelerde yer yok, özellerde bile uzun kuyruklar oluşmuş durumda. Acil diyorsunuz en az bir iki saat bekliyorsunuz. Zaten acil doktorlarının bir kısmı Türkçe bile bilmiyor. Geçen ay annemi başındaki dikişleri alınmak üzere götürdüm özel hastanelerden birine, Doktor Etiyopyalıydı. Bu hafta kızım acile gitti Doktor Afgan’dı. Gerçi çok memnun kaldık, Afgan Doktorun bilgisinden, ilgisinden.

Bu kadar şikayet yetti diyorsanız bir de Antalya’da ekonomiye dikkat çekelim, anladık size maaş artışı yapan yok ama market, çarşı size karşı….

Biz sokakla, hastaneyle uğraşırken alışveriş merkezleri durmadan etiket değiştiriyor farkına bile varılmıyor, Ekim ayında peynir ortalama 400 TL idi şimdi 600 TL . Zeytin 200 TL civarındaydı 350 bandına çekilivermiş. Hadi o gıda. Gıda enflasyonu var deniyor.

Bugün bir tuvalet temizleme fırçası alayım dedim en ucuzu 200 TL geçen ay 99 TL idi o fırça.

Deterjan, hijyen ürünleri, pamuk, kağıt havlu, peçete vb. bir fiyatlarını karşılaştırın lütfen 2 ay öncesiyle. Tabii fiyatı düşen ürünler de var mutlaka yoksa Kasım ayı enflasyonu nasıl eksi çıkardı. Ben çok göremedim ama siz bir yerlere not düşün lütfen fiyatı düşenleri.

Haaa unutmadan Antalya’da benzin, motorin 2 ay öncesi gelen zamlarla 55 TL yi aşmıştı şimdi zamlar geri çekildi 3 TL ucuzladı 55 TL’nin azıcık altını gördü.

Haaa bu arada eğlence mekanları da tam gaz fiyatları yeni yıl ayarına çekmişler, yılbaşı eğlencesi konaklamasız 3500 TL’den 15.000 TL ye kadar bir fiyatlamayla sunuluyor, sanmayın ki ünlü sanatçılar sahne alıyor, yalnızca canlı müzik yazıyor.

Yani yeni yıla tam gaz yerine tam Zamla giriyoruz demek ki.