Antalya müzesi tek kat, (zemin kat) yani üstünde hiçbir yük yok ve bina Türkiye’nin ulusal proje yarışmasıyla yapılan ilk müzesi. Bundan da anlaşılacağı gibi öyle rastgele yapılmış bir yapı değil ve 63 yıldır aralıksız ve hiçbir aksamaya meydan vermeden hizmet veriyor.
Yani depreme dayanıksız yaftası yıkımın gerçek nedeni değil. Zaten yıkım aşamasında depreme dayanıksız olduğuna dair bir belge de gösterilemedi. Depreme dayanıksız raporu arkadan geldi. Öyle ki yıkıma karar verilmiş meşhur ve her yapıya uygun yıkım gerekçesi hazır, ama bu gerekçeyi raporlandırmayı unutmuşlar. Duyarlı vatandaşlar yıkıma karşı çıkıp çürük raporunu gösterin deyince bir karot raporu gösteriliyor. Elbette ki bu yıkım için gerekçe olamazdı. Daha ayrıntılı bir rapor istenince böyle bir raporun olmadığı görülüyor. Bunun üzerine yönetimi altındaki elemanlarına alelacele bir depreme dayanıksız raporu hazırlatıyorlar. Ya da belki Hatay gibi deprem bölgeleri için hazırlanmış bir raporu Antalya Müzesine göre düzeliyorlar. Çünkü müzenin yıkımına karşı çıkan aktivistler, rapordaki kolonlarla müzenin kolonlarının farklı olduğunu söylüyorlar.
Türkiye Mimarlar Odası "Antalya Müzesi yıkılmamalı" diye görüş bildiriyor. Antalya İnşaat Mühendisleri Odası yıkıma karşı çıkıyor ve güçlendirilerek müzenin orijinal yapısının korunabileceğini ileri sürüyor.
Fakat fayda etmiyor. Çünkü onlar yıkım kararını vermiş bir kere. Ve yıkım kararı verilirken sanırım bir direniş olacağı fazla düşünülmemiş. Çünkü sıradan Türk insanı için müze zurnanın son deliği bile değildir. Buna karşı çıkacak tarih ve çevre bilincine sahip insanlar ise tatildedir, düşüncesinin egemen olduğunu sanıyorum. Yoksa turizmin başkenti sayılan bir ilde tam da sezon ortasında müze yıkmayı hiçbir akıl kabul edemez diye düşünüyorum. Ayrıca sanıyorum turizm mevsiminin başladığı 15 Nisan ile 15 Ekim arasında inşat yapımı, yıkımı yasal olarak da yasaktır. Ama artık her şey göze alınmış, müzenin yıkımına karar verilmiştir.
Fakat her şeye karşın yine de şehirde kalan önemli bir aydın grubu müzeye sahip çıkarak güçlü bir direniş göstermişler ve yürütmenin durdurulması için mahkemeye başvurmuştur. Mahkemenin görüleceği günün gecesinde müze yıkılarak olumlu bir karar çıkması ihtimali ortadan kaldırılmıştır.
Yıkım binanın çürük değil aksine çok sağlam olduğunu kanıtlar gibi makinelere direnmiş dört tane yıkım aracı müzeyi dört gecede zor yıkmıştır. İçindeki eserler ise alel acele boşaltılarak taşınmış olup bunların taşıma anında başına neler geldi bilinmemektedir.
Yıkım olayında Antalya’nın CHP’li belediyeleri de hemen hiç direniş göstermemiş, adeta ben de baskı altındayım, başımda demoklesin kılıcı sallanıyor, bana dokunmayın tavrı sergilemiştir. Maalesef bir avuç bilinçli aydın dışında halktan da bir tepki gelmemiştir.