Bugün neler istediniz? İsteklerinizi içinizden veya dışınızdan beyan ederken ruh haliniz nasıldı? İstediğiniz şeylerin hangilerini tüm detayları ile tarif ettiniz? En önemli soru da şimdi geliyor. Burada okumadan önce bunların hangilerini fark ettiniz ? Gerçek bir farkındalık halinde bir dilek dilediniz mi?

Bu sorular isteklerinizin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği konusunda hayati öneme sahip .

Örneğin bir restorana girdiniz. Garsondan yemek getirmesini istediniz. Size ne getirir? O artık ne uygun görürse, halbuki ne istediğinizi belirtseniz size uyabilecek seçenekler sunacaktır. Bilinçaltınız ve kozmik mekanizma da aynı mantıkla çalışır.

Zengin olmak istiyorsunuz peki hangi konuda zengin olmak istiyorsunuz? Birçok zenginlik çeşidi var zaman, sağlık, sevgi, para hangisini istediniz? Ya da sizin zenginlik ölçütünüz nedir? Belirli mi mesela?

Çalışmak istemiyorsunuz, peki hangi şekilde çalışmamak? Bir kaza geçirip bir süre çalışmamak sizin istediğiniz çalışmama tabirine uyuyor mu?

O zaman öncelikle ne istediğinizi, ne zamana kadar istediğinizi, ne miktarda istediğinizi yani dileğinize dair tüm detayları belirleyin. Açık ve net olun.

Ne istediğinizi artık biliyorsanız, şimdi önceki yazılarımdaki o sessizlik anlarına ihtiyacınız var. Uzuuuun bir sessizlik anı olmayabilir ama sakin bir zihne ve dingin hatta mutlu hissettiğiniz bir ruh haline ihtiyacınız var. Anda olmaya ve farkındalığa ihtiyacınız var.

Çok mutlu olduğunuz bir anıyı zihninize davet edip bir süre o anı yaşamaya çalışmak bu hali elde etmeniz için en kolay yöntem. Geçen yıl çıktığınız tatil, belki yavrunuzu kucağınıza aldığınız, belki de kendinizi başarılı hissettiğiniz o an fark etmez. Bilinçaltınız kulağa inanılmaz gelse de hayal ve gerçek arasındaki farkı anlayamıyor çünkü sadece talimatlara uyuyor ve sorgulama yeteneği yok. Nasıl mı? örneğin bir korku filmi izliyorsunuz, kalbiniz hızlanıyor bazen yerinizde zıplıyorsunuz korkudan, halbuki gerçek değil, tehlikede değilsiniz, sadece televizyonda izlediğiniz ve başka birinin kurguladığı bir hayal! O zaman hayali kendi kafanızda kurup izleseniz de bedeniniz ve bilinçaltınız onu gerçek kabul edecek. O anı yaşayacak. Bu bilinçli bir yaşam sürüyorsak bir hediye ama bu bilince sahip değilsek bir ceza sayılır. Farkında olmadan, gelişi güzel bilinçaltımıza işleyen onlarca şey…

Hadi biz hediye kısmı kabul edelim ve sorgulama yeteneği olmayan bilinçaltımıza istediğimiz gerçeklikleri verelim ve dilek dileme kısmına geri dönelim.

Ne istediğimizi biliyoruz, sessiz dingin mutlu bir haldeyiz başlayalım dileğimizi dilemeye ve sanki dileğimiz gerçekleşmiş de biz o anı yaşıyormuşuz gibi hayal kuralım. Almak istediğiniz ev, zaten nasıl bir ev olduğunu önceden tasarlamıştınız şimdi hayalinizde o eve mobilya aldığınız bir an canlandırabilirsiniz, evde okuma köşesi hazırlayıp kitap okuduğunuz bir anı canlandırabilirsiniz. Artık size kalmış .

İşte bu kadar ama o evi nasıl alacağınıza dair planlama kısmı yapmayın parayı şurdan bulurum şu kadar kredi çekerim gibi detaylara hiç gerek yok, bırakın insandan daha zeki olan kozmik sistem bunu sizin için ayarlasın. Israrcı da olmayın, akışa güvenin.

Elbette eylemsizlikten bahsetmiyorum, farkındalıklı bir hayat sürerek size gelen ilhamları fark etmeli ve bunlara göre aksiyon almalısınız. Şu hikâyeyi çok severim, bir gün adamın biri suda boğulmak üzereymiş, bir tekne gelip ‘Yardım lazım mı? diye sormuş adam ‘Hayır, Tanrı beni kurtarır demiş. Sonra bir tekne daha gelmiş ve aynı senaryo yaşanmış, derken adam ölmüş ve Tanrı ile karşılaşmış sormuş ‘Tanrım beni niye kurtarmadın?’ . ‘Sana iki tane tekne yollamıştım’ demiş Tanrı.

Yani fırsatlara açık olacağız, her ne yapıyorsak en iyisini yapacağız böylece sisteme bir katkı sunacağız.

Bu kadar mı? , yok, canım sen de! , bu işe yarar mı? diyorsanız denemesi bedava, üstelik kıymetli vaktinizi boşa harcamayacak bir uygulama henüz hayal olsa bile bedeniniz ve zihniniz rahatlayacak, bilinçaltınız nihayet o hayalindeki gerçekliği yaşadığı için bayram edecek. Denemeye değer.

Tatlı hayaller dileğiyle…