Ülkemizde bariz bir su krizi var.
Yazın yeteri kadar yağmur yağmadı.
Barajlar alarm veriyor, uzmanlar “tasarruf edin” diyor.
Herkes suyu elinden geldiği kadar tasarruflu kullanmaya çalışıyor.
Ama gel gör ki, Konyaaltı’nda bir boru patlamış, üç gündür su boşa akıyor.
Yeni döşenmiş hat üstelik… Daha üzerindeki toprak kurumadan kaçak vermiş.
Bildirdik.
Aradık.
Kaydettik.
“Ekip yönlendirildi” dediler.
Üç gün geçti, gelen yok, giden yok.
Ama su var… Bol bol var.
ASAT’ın borusu patlamış ama kimsenin siniri patlamamış.
O su akarken kimsenin vicdanı sızlamıyor.
Sanki Antalya’nın değil, Mars’ın suyu gidiyor.
Televizyonlarda çıkıp “suyu israf etmeyin” diye nutuk atanlar, o borunun yanından geçerken kafasını çevirmiş.
Vatandaşa diş fırçalarken musluğu kapat demek kolay…
Ama kendi hatasından akan suyu kapatmak zor galiba.
Üç gündür o su, Antalya’nın geleceğiyle birlikte toprağa karışıyor.
Bir boru tamir edilemediği için değil, kimsenin umurunda olmadığı için.
Su akıyor…
Vicdan kurumaya devam ediyor.