Merhaba…

Bu köşede çevre sorunlarını konuşurken önce kentimizden başlamamız ve kendi kapımızın önünü süpürmemiz gerektiğini düşünüyorum.

Antalya’nın bazı mahallerinde, çöplerin çevreye dağılmasından kaynaklı oluşan görüntü ve çevre kirliliği, vatandaşlara oldukça rahatsızlık vermeye başladı. Bununla ilgili haberler görür olduk. Fakat çöpler neden etrafa dağılıyor ki? Bunun nedenini niçinini bir konuşmak lazım.

Kolay olanı yerel yönetimlere yüklenmek. Suçlamak en kolayı değil mi?

Turizmin gözde şehri Antalya’da yaşıyoruz. Çok özür dilerim ama bu hal şehre de yakışmıyor vatandaşımıza da. Görüntü ve çevre kirliliği her geçen gün artıyor. Azalması gerekirken. Bu denli çevre hareketi varken... Artık kıyas yapmak, Dünya ve Avrupa özelinde örnekler vermek istemiyorum çünkü hepimiz biliyoruz.

Peki olaya bir de şu pencereden bakalım. Bir de bununla yaşamak istemeyen vatandaşlar var. Tepki gösterdiler haliyle...

Başta çöplerden dolayı oluşan sorunlar arttı. Mesele görüntü kirliliği olarak kalsa iyi. Git gide bu çöpler ciddi çevre sağlığı problemi oluşturacak.

Bu durumdan rahatsız olan insanlar, sorumsuz vatandaşın boş olsa bile çöp kutularını ya da yer altı çöp konteynerlerini açıp çöplerini atmaya tenezzül etmediğinden dem vuruyor. Bunun sonucunda da işte görüntü ve çevre kirliliği meydana geliyor. Bu gerçek bir çevre sağlığı sorunu.

Ne gerek var şimdi buna? Neden çevremizi daha temiz tutmak varken bu tür görüntülere sebep oluyoruz? Aklımın erdiği günden beri dertlenmişimdir. Bir insan diğer canlıları ve cansızları umursamadan nasıl yaşar diye? İyilik zahmetsizdir derdi babam, kötülük çaba ister… Yani birazcık olsun sorumluluk sahibi olmak o kadar kolay ki…

Belediyeler her ne kadar bu kirli görüntüyü temizlese de bir süre sonra tekrar aynı şeyler yaşanıyor. Çünkü bu aymazlığın sonu yok. Huylu da huyundan vazgeçmiyor. Dört gözle Büyükşehir Belediyesinin uygulayacağı, kirletene ceza sistemini görmeyi bekliyorum. Ve başarıya ulaşıp caydırıcı olmasını umuyorum.

Bir çok insanın aklına bile gelmez. Dışarıya atılan çöplerde kırık camlar, ağzı açık ve keskin teneke kutular, belki ampuller bulunuyor. Bunlar aynı zamanda sokak hayvanları için de tehlike arz ediyor. Yaralanmaları da hayvanseverler için apayrı bir sorun.

Bunu bir çevre mühendisi ya da bu köşeyi yazan biri olarak söylemiyorum. Hepimiz vergilerini ödeyen yurttaşlarız. Ama ne olur artık insanlarımız buna sebebiyet vermesin, herkes çöplerini kutulara atıp kapağını kapatsa bu tarz sorunlar, koku problemi ve tabi ki sinek problemi yaşamayız.

İnsan olmanın temellerinden biridir yaşam alanı oluşturmak. Yaşam alanı sadece evimiz değil ki… Dünyanın bizim yaşam alanımız olduğunu unutmayın olur mu? O bizim evimiz ve başka gidecek yerimiz yok…

Sağlıcakla ve sağduyuyla kalın, sevgiler…