Bir insanı kaybettiğinizde, geriye yalnızca hatıralar kalmaz; onun dokunduğu hayatlar, yetiştirdiği insanlar ve bıraktığı değerler de kalır. 14 Kasım 2025 günü Datça’da geçirdiği kalp krizi sonucu aramızdan ayrılan Avni Aker, işte böyle bir insandı.

Onu tanıyan herkes için “hocamız”, “duayenimiz”, “Turizmin ustasıydı. Benim için ise tanıdığım en zarif insanlardan biriydi. Cenazesine katılamamanın derin üzüntüsünü yaşıyorum; çünkü böylesine büyük bir kaybın yanında olamamak, insanın içinde kapanmaz bir boşluk bırakıyor.

Avni Aker, yalnızca bir otel yöneticisi ya da turizm eğitimcisi değildi. O, Antalya’nın turizm hafızasının yaşayan bir mimarıydı. 1970’lerden itibaren Türkiye’nin turizm hamlelerinde sahada görev aldı; Güney Antalya Turizm Gelişim Projesi gibi girişimlerde yer alarak şehrin turizm altyapısına ilişkin pratik bilgi ve tecrübeyi aktardı. Onun emeği, Antalya’nın bugün turizmde geldiği noktada görünmez bir temel taşıdır.

Eğitimci kimliğiyle Akdeniz Üniversitesi’nde ve çeşitli mesleki eğitim programlarında sayısız genç turizmci yetiştirdi. Ders notları, kitapları ve yazıları, otel işletmeciliği alanında kaynak olarak kullanıldı. Ama en önemlisi, öğrencilerine yalnızca meslek öğretmedi; onlara bir duruş, bir zarafet, bir mesleki ahlak kazandırdı. Bugün Türkiye’nin farklı kentlerinde yönetici, eğitmen, yatırımcı olarak sektöre yön veren pek çok isim, onun öğrencileridir. Bu, sahiden “kuşaklar boyu” bir etki demektir.

Avni Aker’in en güçlü yanlarından biri, sivil toplum liderliğiydi. Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) kurucu üyelerinden biri olarak, sektörde mesleki standartların yükselmesine katkıda bulundu. Derneklerde, eğitim projelerinde, konferanslarda hep ön saflarda yer aldı. Onun için turizm yalnızca bir iş değil, bir yaşam biçimiydi. Antalya’nın turizmde kurumsallaşması, deneyim aktarımı ve mesleki etik kazanması, onun gibi isimlerin çabalarıyla mümkün oldu.

Bugün Antalya’nın sokaklarında dolaşırken, bir otelin lobisinde, bir turizm okulunun sınıfında ya da bir sektör toplantısında Avni Aker’in izlerini görmek mümkündür. Çünkü o, “nasıl yapılır” bilgisini yalnızca kitapta bırakmadı; sahada uygulayarak aktardı. Sezon yönetimi, insan kaynağı gelişimi, konaklama kalitesi ve turizm eğitimi pratikleri açısından Antalya için stratejik bir değer taşıdı. Onun eksilmesi, özellikle saha deneyimini kurumsal belleğe dönüştürebilecek aktörlerin azalması anlamına geliyor.

Vefat haberinin ardından sosyal medyada ve basında paylaşılan mesajlar, onun ne kadar sevildiğini gösteriyor. “Hocamız”, “duayenimiz”, “turizmin ustası” gibi tanımlamalar sıkça kullanıldı. Meslektaşları ve öğrencileri, onun mirasını yaşatma sözü verdiler. Yerel dernekler ve kurumlar, eğitim programları ve anma etkinlikleri düzenlemeyi konuşuyor. Bu tepkiler, Avni Aker’in Antalya’da yalnızca bir isim değil, güven ve rehberlik simgesi olduğunu gösteriyor.

Benim için ise bu kayıp, kişisel bir boşluk. Onu tanıdığımda, zarafetin ve bilginin nasıl bir arada olabileceğini gördüm. Sessiz ama etkili bir öğretmen, yol gösterici bir liderdi. Beraberce katıldığımız her toplantıda, her etkinlikte öğrencileri kapılarda sevgiyle, saygıyla karşılar minnettarlıklarını ifade ederlerdi. O da müthiş bir tevazu ve sevecenlikle onlarla dakikalarca sohbet eder, ömür boyu yanlarında olduğunu bu tavrıyla ifade ederdi. Ani ölümü çok sarsıcı oldu, daha çok projemiz vardı birlikte yapacağımız. Erken bir gidiş, büyük bir kayıp oldu. Cenazesine katılamamak, içimde derin bir yara açtı. Bu yüzden Antalya’da onun için bir anma töreni yapılmalı. Çünkü Antalya’nın turizm hafızasında böylesine büyük bir iz bırakmış bir insanı yalnızca ailesi değil, tüm şehir uğurlamalı. Onun adı, Antalya’nın meydanlarında, üniversite salonlarında, turizm okullarında yaşatılmalı.

Avni Aker’in vefatı, Antalya turizmine somut bir uyarıdır: kent, deneyimi ve kurumsal bilgiyi koruyacak mekanizmaları güçlendirmeli. Üniversiteler, dernekler ve turizm sektörünün önde gelen aktörleri bir araya gelerek Aker gibi isimlerin bilgi mirasını kayıt altına almalı; seminerler, arşiv çalışmaları ve burs programlarıyla yeni kuşakları desteklemelidir. Bu yürüyüş, Aker’in adını yaşatmanın en sürdürülebilir yolu olacaktır.

Bugün Antalya’nın turizminde bir boşluk var. Ama aynı zamanda bir sorumluluk da var: Avni Aker’in mirasını yaşatmak. Onun zarafeti, bilgeliği ve öğretmenliği, yalnızca geçmişin değil, geleceğin de yol göstericisi olmalı. Antalya, turizmin gönüllü öğretmenini kaybetti; ama onun ışığını yaşatmak bizim elimizde.

Yattığın yer incitmesin Avni Hocam. Sen bu dünyaya ve çevrendeki herkese değer kattın. Sevenlerine sabır diliyorum. @avniaker.tr