Hafızam beni yanıltmıyorsa yıllar önce küçük alanlarda düzenlenen Antalya Çiçek Fuarı veya Antalya Tarım Fuarı, bugün devasa bir organizasyona dönüşerek uluslararası bir marka hâline gelen Growtech, 18 Kasım’da kapılarını açıyor.
Ortadoğu ve Avrupa’nın en büyük tarım fuarı olarak bilinen bu organizasyonun sektöre katkısı tartışılmaz. Ancak en az bunun kadar önemli bir diğer katkı da turizm ve hizmet sektörüne sağladığı hareketlilik.
Kasım ayında binlerce yerli ve yabancı ziyaretçinin Antalya’da konaklaması, bölgedeki turizm işletmeleri için büyük bir fırsat yaratıyor. Aynı zamanda iş amaçlı gelen yabancı ziyaretçiler Antalya markasıyla tanışma imkânı buluyor. Bu durum, şehir markasının gelişimi ve turizmin çeşitlendirilmesi açısından değerlendirilmesi gereken önemli bir avantaj. Elbette tüm bunlar şehri yönetenlerin üzerinde düşünmesi gereken konular.
Benim değinmek istediğim ise yıllardır gözlemlediğim, özellikle tarım firmaları açısından fuarın bugünkü durumu.
Uzun yıllar fuarlara katılımcı olarak yer alma fırsatım oldu ve gelişimin nasıl yaşandığını yakından izledim. Tek salonda, daha çok yerli üreticilere hitap eden bir etkinlikten; bugün uluslararası katılımcı ve ziyaretçi akışının yaşandığı bir organizasyona dönüşen Growtech’te hem fuar yönetiminin hem de özellikle tohum sektöründen firmaların büyük katkısı var. Ziyaretçi davetlerinden fuar döneminde yapılan tanıtımlara, yabancı iş ortaklarının Antalya’ya getirilmesine kadar pek çok konuda bu firmalar fuarın büyümesinde başrol oynadı.
Ne var ki geçen yıl ve bu yıl fuarın ilk günlerinden beri katılan bazı önemli firmaların artık fuarda olmadığını görüyorum. Bu yokluk bence fuar açısından ciddi bir değer kaybı. Temsilcileriyle konuştuğumda maliyetlerin artması, organizasyonun hantallığı, aynı bütçeyle kendi işletmelerinde daha etkili ağırlama yapılabileceği gibi gerekçeler sunuyorlar. Bu gerekçelerin çoğunda da haklılar.
Ancak hepsinin en çok haklı olduğu konu ise yıllardır çözülemeyen otopark sorunu.
Katılımcılara ayrılan çok sınırlı ücretsiz otopark alanı ve ziyaretçilerin araç park etmekte yaşadığı büyük sıkıntı, ülke olarak organizasyon yeteneğimizi sorgular nitelikte. Üstelik bu yıl daha önce otopark olarak kullanılan alanın bir kısmına daha büyük geçici fuar alanı kurulduğunu düşünürsek, otopark sorununun daha da büyüyeceği neredeyse kesin.
Umarım organizasyonun kısa vadeli “daha fazla kazanma” hırsı, yıllardır emekle oluşturulan bu güzel geleneğin sonunu getirmez. Antalya içinde yaşayanlara ise küçük bir önerim var:
Mümkünse fuara tramvayla gidelim ki zaten yoğun olan trafiğe bir de biz yük bindirmeyelim.