Diyeceklerimiz son değil ama geldik dördüncü günde köşe yazımızı sonlandırmaya. Sürçülisan etmedik. Ettikse af edersiniz. Ne diyelim? Bakınız iktidarda olan partiler nasıl iş başına geldiler, irdelediniz mi? Mutlaka akıl yürüttünüz. Hortum dediler. Hortumu yirmi beş yıldır kesemedi. Yeni ve sinsi hortumlar yapıldı. Emperyalist devletler ilkönce desteklediler. Atatürk‘ün başta bayramlarını mümkün olduğunca kutlamama sadareti gösterildi. Atatürk döneminde hangi kuruluşlar kurulmuşsa hortumlar çekildi. Duyduğumuza göre yüzde 30, yüzde 40 ile akıttılar yandaşlara.
Milli sözcüğünden uzaklaşıldı. Okullarda okunan andın kaldırılması, tank fabrikasının satılması, köprülerin yabancı ile işbirliği halindeki konsorsiyumlara verilmesi, şehir hastaneleri ilk aklımıza gelenler.
Bu kadar tahribatı bir anda düzeltmemiz mümkün değil. Ama düzeltilebilir. Demokrasi yaşanmıyor elbette. Siz demokrasimizi geliştirecek tedbirleri adım adım koyacaksınız. İktidarın gündem belirleme arayışını Atatürkçülüğü düşünerek ber taraf etmelisiniz. Milletimiz artık sizden hizmet bekliyor. Haydi gönül ve iş birliğini güçlendirin. Bizi özlediğimiz demokrasiye kavuşturun. Politikalarınız sağlam hayaller üzerine olsun.
Hayalleriniz nedir? Bir liste yapabilir misiniz? Bu hayaller somut olmalıdır.
Gündemi siz belirleyin. Çağdaş ülkelerde gündemi muhalefetler belirler siz şu anda durumdasınız. Altı okun Atatürk’ün yaptıkları ile özleştiriniz. Yolumuz uygarlık içinde Atatürk ile yaşamaktır. Anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az.
Hiçbir güç halkımızdan daha güçlü değildir. Halkın temennisini görmeden bilmeden iktidar olamaz.
Herkes gücü oranında gelecek nesiller için çaba göstermelidir.
Saygıyla, sevgilerimle….