Geçtiğimiz haftalarda bir gazetecinin, Almanya’da domatesin kilosunun 20 Euro’ya çıktığını iddia etmesi sosyal medyada büyük yankı uyandırdı.
Hatta kısa sürede alay konusu oldu. Ancak gerçekler çok daha farklı. Avrupa’nın birçok ülkesinde domatesin kilogram fiyatı ortalama 1 Euro civarında seyrediyor. Üstelik bunu öğrenmek için Almanya’ya gitmeye gerek yok. Birkaç dakikalık internet araştırmasıyla Euro bölgesindeki market fiyatlarına ulaşmak mümkün.
Bu açıklamanın yapıldığı dönemde, Antalya halindeki ihracata uygun domatesin kilogram fiyatı 15-20 TL civarındaydı. Bu da yaklaşık 0,40 Euro cent anlamına geliyor. Eğer gerçekten Almanya’da domates 20 Euro’dan satılsaydı, Türk ihracatçılar tüm giderleri düşseler bile kilogram başına en az 15 Euro kâr ederdi. Hadi biraz abarttık diyelim, Alman tarafı bu kadar yüksek kâra izin vermedi, yine de 10 Euro kâr kalırdı. Bu da bugünkü kurla yaklaşık 450 TL demek. Hangi sektörde böyle bir kârlılık mümkün?
Eğer bu iddia doğru olsaydı, Avrupa’daki tüm domates üreticileri Almanya’ya ihracat yapmak için sıraya girerdi. Hatta bırakın 20 Euro’yu, Avrupa genelinde domatesin kilogram fiyatı 2 Euro’ya bile çıksa, Türkiye’nin ihracat rakamları tavan yapar, iç piyasadaki fiyatlar da hızla yükselirdi. Öyle ki, yurt içinde 50 TL’nin altında ikinci sınıf domates bile bulmak neredeyse imkânsız hale gelirdi.
Aynı gazeteci daha önce de Almanya’da insanların geçinemediğini, Türk emeklilerinin kıskanıldığını iddia etmişti. Oysa gerçek şu: Avrupa’nın emeklileri, kış aylarında Antalya’da tatil yapabilmek için düzenlenen kampanyalardan faydalanıyor. Çünkü burada “Her şey dahil” bir tatil, Almanya’daki yaşam maliyetinden bile daha ucuza geliyor. Bu durum hem turizm hem de tarım ürünlerimizin tüketimi açısından olumlu bir fırsat yaratıyor.
Peki, gerçekten domatesin kilosu 20 Euro olsaydı ne olurdu?
Diyelim ki Antalya’dan ihracata uygun 5 kiloluk bir domates kolisi 150 TL’ye mal oldu. Almanya’da bu koliyi toptan 50 Euro’ya, yani yaklaşık 2.250 TL’ye sattınız. Eğer bir araçla 500 koli gönderirseniz 25.000 Euro, yani yaklaşık 1.125.000 TL gelir elde edersiniz. Böyle bir kârlılıkla her gün kargo uçağı kaldırmak bile cazip hale gelir. Hatta birkaç sevkiyatla bir ömürlük kazanç elde edersiniz! Ama bu tür hayali hesaplar, genellikle ofislerde, kahvehanelerde yapılan “varsayım” konuşmalarıdır. Gerçekle uzaktan yakından ilgisi yoktur.
Bu yüzden, bu tarz iddiaları ortaya atmadan önce durup düşünmek gerekiyor: Bu gerçekten olabilir mi? Sorgulamak, araştırmak, bilgiyle konuşmak gerek. Her konuda fikrimiz olmak zorunda değil. Bazen sadece bildiğimiz kadarıyla yetinmek en doğrusudur.
Eğer tarım üzerine bir şey söylenecekse, önce tarım ekonomisinin dinamiklerini iyi anlamak gerekir. Bir ürünün fiyatı neden yükselir? Fiyat artarsa hangi alanlar etkilenir? Tüketici ne yaşar? Enflasyon nasıl etkilenir? Mesela Türkiye’de domates 200 TL’ye çıkarsa ne olur? Salça, konserve, restoran sektörü, ikame ürünlerdeki değişim... Bu soruların yanıtlarını öngörebilmek gerekir.
Kısacası, “At yalanı, sevsin inananı” mantığıyla değil; mantık, bilgi ve sorumlulukla hareket etmek gerekir. Çünkü böyle asılsız açıklamalar, sadece toplumun kafasını karıştırmakla kalmaz, aynı zamanda dile getiren kişiyi de ciddiye alınmayan bir konuma düşürür.