Tarımsal üretimde birçok alan bulunmaktadır. En hızlı akla gelen konular genellikle bitkisel ve hayvansal üretim olarak sınıflandırılır. İnsanların yaşaması ve hayatını devam ettirmesi için gerekli besin kaynakları olması, belki de ilk akla gelen basit açıklamadır.

Elbette yaşamsal açıdan doğrusu da böyledir. Temel gıdalara ulaşmak birinci önceliğimizdir. Ancak tarımsal üretim, sadece temel gıdaların üretiminin ötesinde, ruhun beslenmesi açısından da önemli bir yer tutar. Bahar mevsimi geldiğinde hepimiz ruhsal olarak rahatlamıyor muyuz? Bahçelerde ve parklarda mevsimlik çiçekler dikildiğinde kendimizi daha huzurlu hissetmiyor muyuz? Akşam balkonunuzda otururken burnunuza gelen hanımeli çiçeklerinin kokusu size mutluluk vermiyor mu? Kokusu olmasa bile, güzel tasarlanmış renkli bir sokağa girdiğinizde ne hissediyorsunuz?

Kentlerin güzelleşmesi için yapılan tüm çalışmalar, aslında tarımsal üretimin bir parçasıdır. Ülkenin çeşitli bölgelerinde yalnızca mevsimlik çiçek üreterek ekonomisini güçlendiren ve geliştiren ilçeler, kasabalar bulunmaktadır. Tarımsal üretimin her alanında olduğu gibi, bu bölümde de kadın iş gücü en önemli faktör olarak öne çıkmaktadır. Sektörde faaliyet gösteren firmalar, en çok satışı belediyelere yapmaktadır. Bazı belediyeler, kendi bölgelerinde kurulu bulunan kooperatifler üzerinden alım yaparken, özellikle iklim koşulları nedeniyle üretim yapmakta zorlanan bölgeler genellikle Ege ve Akdeniz’de üretim yapan firma ve kooperatiflerden satın alma yoluna gitmektedir. Bütçesi, yeri ve iklimi uygun olan belediyeler ise kendi tesislerinde ürettikleri çiçekleri kullanırken, kapasite açısından yetersiz kaldıklarında dışarıdan satın alma yaparak kentleri güzelleştirmeye çalışmaktadır. Bugün derinlemesine bir analiz yapmak yerine, özellikle kendi üretim tesisi olan belediyelere birkaç öneride bulunmak istiyorum.

Önümüzde, yaklaşık bir hafta sonra Ramazan Bayramı nedeniyle mezarlıklarda yoğunluk yaşanacak ve toplumun büyük bir kısmı kabir ziyaretinde bulunacak. Mezarlıklara gelen vatandaşlara birer adet mevsimlik çiçek hediye edin ve kabirlere dikmelerine vesile olun. Bu sayede hem mezarlıklarımız daha bakımlı hale gelecek hem de topluma yeni bir alışkanlık kazandırma yolunda adım atmış olursunuz. Antalya’da, kendi seralarında belki de ilk üretim yapmaya başlayan, pandemi döneminde farkındalık yaratmak için boş alanlara buğday ve mısır eken, model olsun diye belediyenin seralarında zencefil üretimi yapan Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal öncülük yapabilir diye düşünüyorum. Dağıtımı genelde vatandaşla doğrudan karşı karşıya gelen, müdürlerinin hatalı park ettiği araç yüzünden vatandaşı iten bazı zabıtalar yapmalı ki komşularımıza belki sempatik gelebilirler ve bu sayede kendilerini geliştirme imkânı bulurlar.

Mezarlıklar konusuna değinmişken, Büyükşehir Belediye başkanlarına da bir çağrım olacak. Özellikle mahalle mezarlıklarında bölgenin iklim yapısına uygun ve uzun ömürlü meyve ağaçları dikilmiş. Bazı mezarlıklarda zeytin ağaçları, badem ağaçları ve benzeri ağaçlar var. Ancak gördüğüm kadarıyla bu ağaçlar uzun zamandır budanmamış. Gelin, bu ağaçların bakımını mahalle muhtarları ile birlikte bir gönüllü grubu oluşturarak gerçekleştirelim, budama ve bakım işlemlerini yapalım. Hasat zamanı geldiğinde yine gönüllülerle birlikte hasat edelim. Elde edilen ürünleri ihtiyacı olanlara verelim ya da elde edilen gelirle mezarlıkları düzenleyelim, öğrencilere burs sağlayalım. İlk okuduğunuzda bazılarınız bana kızabilir; ancak bir sonraki mezarlık ziyaretinizde ve daha sakin düşündüğünüzde bana hak vereceksiniz. Eğer böyle bir organizasyon düzenlenirse, en önde gelen gönüllülerden biri olacağıma emin olabilirsiniz.
Umarım bu bayramımız sağlıklı ve mutlu geçer