Kumar oynanması için yer ve imkân sağlayan muhtar, o kumar masasında yakalanıyorsa, söz konusu mahallenin geleceği çoktan kaybedilmiştir demektir.
Manavgat’ın Hacıobası Mahallesi’nde yaşanan olay, bu ülkenin en dip sorununu öyle bir yüzümüze çarptı ki artık kimse “tesadüf” masalına sığınamaz.
Kahvehanede kumar oynanıyor. Bunu sağlayan kim?
Mahallenin muhtarı!
Şaka gibi.
Evet, yanlış duymadınız. Devleti temsil eden, mahalledeki her kapıyı çalabilen, resmi işleri yürüten, vatandaşın güvenmesi gereken kişi… Kumar masasına yer hazırlıyor!
Bu nasıl bir çürümedir?
Bu nasıl bir cürettir?
Bu nasıl bir sorumluluk anlayışıdır?
Mahallenin en yetkili kişisi, en başta kendisi suça ortak olmuş.
Böyle bir yerde okul çıkışı kahvehane önünden geçen çocuklara ne anlatacaksınız?
“Hadi yavrum kötü alışkanlıklardan uzak dur?” diyebilir misiniz?
Kim söyleyecek bunu?
Kahvehanenin arka odası kumarhaneye çeviren muhtar mı?
Rezalete bakar mısınız?
Artık kimse kusura bakmasın. Bu olay “küçük bir ihlal”, “kural hatası” falan değil.
Bu olay tam anlamıyla toplumsal çöküşün küçük ama rezalet bir özeti.
Yıllardır köy halkına çay dolduran eller, bugün kumar masasına hizmet veriyor.
Manavgat Jandarması görevini yaparak baskını yaptı, cezasını da kesti…
Eyvallah.
Ama insan şu soruyu sormadan da edemiyor:
Bu muhtar kaç yıldır bu işi yapıyor?
Ve kimler bu rezilliği gördüğü halde sağır ve dilsizleri oynadı?
Asıl mesele burada. Çünkü bu ülkede yanlış yapan iki kişiden biri suçluysa, diğeri de susandır.
Bir mahallede düzeni kim sağlayacak?
Muhtar.
Peki, muhtar ne yapmış?
Düzeni değil, rezilliği sağlamış.
Hadi diyelim, vatandaşın biri kumar oynadı ve karşılığı olan para cezasını ödedi ve bitti.
Ama muhtarın işlediği bu suçun bir de görünmeyen tarafı var. Mahallenin güven duygusunu, toplumsal bağını, devletin itibarı adına en ağır darbeyi vurmuştur diye düşünüyorum.
Bugün bir kahvehanede kumar oynatan muhtar, yarın hangi yanlışı yapmaya cesaret eder?
Sevgili dostlar: Bu ülkenin en temel sorunu aslında tam da burada yatıyor:
Küçük yetkiler büyük hatalarla kirletiliyor. “Yapma be kardeşim, bir kumardan ne olur?” denilebilir.
Çok şey olur… Bir mahallede örnek olması gereken kişi suça göz yumarsa, yarın o mahallede hiçbir kurala itibar kalmaz.
Herkes şunu aklına yazsın:
Makama saygınlık kazandıran kişi değildir; kişi kendine saygınlık katamadığı zaman makamı kirletir.
Ve daha üzücüsü şudur:
Bu mahallenin kaybettiği en önemli şey, güven duygusudur.
Güveni kaybeden toplum, çok şey kaybetmiştir demektir.