Şu sıralar ülkenin dört bir yanı cayır cayır yanıyor değil mi? Güneş adeta tepemize dikilmiş, termometreler de rekorlar kırıyor. Hani derler ya, ‘hava çok güzel’ diye ama gelin görün ki bu sıcaklar normal değil.
Sıcaklar zorlanırken, kronik bir hastalığı olanlar için risk katlanarak artıyor. Kalp rahatsızlığı olanlar, yüksek tansiyon hastaları, şeker hastaları, böbrek yetmezliği yaşayanlar, KOAH’lılar… Liste uzayıp gidiyor maalesef…
Mesela kalp hastaları için bu durum oldukça kritik durum. Kalp, zaten hali hazırda yorgun çalışırken, bir de sıcakla baş etmek zorunda kalıyor. Kan damarları genişliyor. Kalp daha atmak zorunda kalıyor ve bu da kalp krizi risklerini artırıyor. Bu durum yüksek tansiyon hastaları içinde geçerli. İlaçların kullananlar olsa da sıcaklar farklı etki gösteriyor.
Şeker hastaları için de durum pek iç açıcı değil. Sıcak çarpmaları ya da sıvı kaybı kan şekerini olumsuz etkiliyor. Özellikle ilaç kullananların kan şekerlerini daha sık kontrol etmeleri ve sıvı alımına özen göstermeleri gerekiyor.
Böbrek yetmezliği olanlar için su kaybı daha da tehlikeli, böbrekler, vücuttaki atık maddeleri süzmekle görevli. Yeterli sıvı alınmadığında ya da aşırı terleme sonucunda böbrekler daha da zorlanabilir, bu da böbrek fonksiyonlarında bozulmaya yol açabiliyor. Doktorlar hep sıvı alımı konusunda uyarıyor.
Solunum yolu hastaları ise bu sıcaklarda nefes bile alamıyor. Yüksek sıcaklıklar ve nem, solunum, yollarını tahriş edebilir ve semptomları kötüleştirebilir. Özellikle klimalı ortamlarda bile hava kalitesine dikkat etmek, direkt rüzgara maruz kalmamak önemli.
Bu zamanlarda ne yapmak gerekir, bol bol su tüketin, ayran için maden suyu için. Şekerli içeceklerden uzak durun. Kahve ve çayı sınırlayın çünkü su atılmasına neden olabiliyor bunlar. Serin saatlerde dışarı çıkın. Sabah çok erken saatlerde ya da akşam geç saatler daha uygun olacak.
Kısacası bu havalarda su içmeyi unutmayın…