Arkadaşlar, sıcak bir yaz gününden merhaba dilerim, pırıl pırıl güneşin altında keyif yapmak gibisi de yoktur.
Bu güneşli günlere gölge düşüren haberler malum, son dönemde İsrail-İran arasındaki gerilim de işte tam da böyle bir durum. Uzak gibi görünse de özellikle turizm gibi hassas bir sektör için, bu tür jeopolitik dalgalanmaların hissedilen etkileri olabiliyor.
Malum turizm denince Türkiye’de Antalya gelir. Turizm için gerekli olan güvenlik, bölgeye yakın olan Antalya için ‘Orta Doğu’ algısı gerçeklikten uzak bir endişe yaratabiliyor maalesef.
Oysa biz buralarda yaşamın o olağan akışında devam ettiğini gayet iyi biliyoruz. Güzel Antalya’mızın o gökle bir olan denizini, altından kumlu plajlarını, tarihi dokusu ve sıcakkanlı insanların canlılığını gördükçe huzur buluyoruz.
Bakın o gerilimlerin ardından sokaklarımızda gezen turistler, otellerimizdeki neşeli kalabalıklar, restoranlarımızdaki gülüşmeler… Olayların yaşandığı coğrafya ile aramızda kilometrelerce mesafe var ve buradaki güvenlik, huzur ortamı yıllardır hiç değişmedi. Çok şükür demek geliyor içimden.
Gelelim asıl soruya bu gerilim bizi hiç mi etkilemedi? Tamam tamamen etkilemedi diyemeyiz ancak uçuş rotalarına bakıldığında değişiklikler yapıldığı görülebiliyor. Belki de bazı tatilcilerde başlangıçta kısa süreli bir çekinme yaşamış olabilir ancak sektördekiler bu konularda sağduyulu durumda.
Antalya her zamanki gibi güvenli bir liman olmaya devam ediyor. Etmeli de çünkü burası Türkiye’nin ekonomideki bacasız fabrikası durumunda.
Şehrimizin turizm altyapısı tam olarak güçlü mü bilemem ancak her yıl ortalama 20 milyon kadar turistin geldiğini var sayarsak. Burası bizim için ekmek teknesi gibi bir şey. Her krizde olduğu gibi yine Antalya’nın dayanıklılığı ve yeteneği bir kez daha sınanıyor.
Sözün özü arkadaşlar, Antalya her şeye rağmen sizleri bekliyor. Güneşimiz de hiç karanlık olmayacak, emin olun.