Pazar tezgâhlarına şöyle bir göz gezdirdiniz mi son günlerde? Limonun tanesi 25 TL. Kilosu 100 TL’ye dayanmış. Vatandaş şaşkın, sosyal medya kaynıyor. Kimi stokçuları suçluyor, kimi üreticiyi... "Bu limon bu kadar olur mu kardeşim?" diye soran da çok.

Ama işin perde arkasında çok daha derin bir hikâye var.

Geçen yıllarda limon fiyatları o kadar düştü ki, üretici bahçesini söktü. Bahçeyi sulamak, ilaçlamak, budamak... Bunların hepsi maliyet. Limon dalında para etmediğinde üretici de ister istemez "Bu iş yürümüyor" dedi. Tüccar desen, limonu sıfır maliyetle aldığını varsayalım depolama maliyetleri, nakliye, işçilik derken limonun fiyatı arttı. Ama piyasa bunu karşılamadı. 10 TL’ye satması gereken ürünü 5 TL’ye satmak zorunda kaldı. Kâr edemedi, sermayesi eridi.

Bu yıl birçok tüccar limon almadı bile. Risk almadan sezonu kapattılar. Şimdi tezgâhta gördüğümüz limon, o depolardan çıkan ürünler. Ve bu yüzden fiyatı uçtu uçmaya da devam edecek yeni ürünler çıkana kadar.

Peki bu limonu satanlar hain mi? Hayır.
Üretici suçlu mu? Hayır.
Asıl suçlu: Tarım politikalarındaki eksiklik, plansızlık ve sürdürülebilir olmayan destek sistemi.

Ama ilginçtir...
Pazarda hıyar hâlâ 5-10 TL arasında. Kimse hıyarın fiyatını konuşmuyor. Bu durumda hıyar üreticileri bu toplumu daha çok mu seviyor? Daha mı fedakâr?

Elbette hayır. Onlar da en az limon üreticisi kadar toprakla cebelleşiyor, doğayla savaşıyor. Ama bu yıl talep dengesi hıyar üreticisinin aleyhine. ‘Şans bu’ demek kalıyor maalesef.

Ben bu yazıyı yazarken pazarın iki yüzünü göstermek istedim:
Bir tarafı alev alev yanıyor, diğer tarafı buz gibi. Kimi ürün erişilmez hale geliyor, kimi üretici zarar ediyor, kimi üretici şansa tutunuyor.

Ama mesele artık şans değil.

Bugün limon pahalı olabilir, yarın patates, öbür gün soğan. Biz hâlâ her sene başka bir ürünle gündem oluyorsak, tarımsal üretim modelimizde büyük bir sorun var demektir.

Gelin, gerçek bir tarımsal üretim ve destekleme modelini ivedilikle oluşturalım.
Yoksa birkaç yıl sonra pazarlarda sadece yüksek fiyatları değil, bulunamayan ürünleri de konuşacağız.

Unutmayalım:
Gıda stratejik bir meseledir. Tarım sadece çiftçinin değil, hepimizin meselesidir.