Haziran geldi, Kurban Bayramı kapıda… Ama Antalya'da beklenen o tatil coşkusu henüz sokaklara yansımadı. Ne sahillerde ne otellerde ciddi bir doluluk görünmüyor.
Konyaaltı Sahili, her zamanki gibi sezonu pislik içinde karşılarken, şezlonglar çoktan denize sıfır dizildi bile. Görünen o ki; turist gelmeden mekânlar hazır, ama zihniyet aynı.
FİYATLAR GÜNCELLENDİ , LİSTELER NEREDE?
Hatırlarsınız, Ticaret Bakanlığı “Restoran ve kafelerde fiyat listeleri girişte ve masalarda görünür olacak” demişti. Peki, Antalya’da kaç işletmede bu kural gerçekten uygulanıyor? Ne yazık ki cevap belli: Yok denecek kadar az.
Turistik beldelerde birçok işletme, fiyatlarını sessiz sedasız iki katına çıkarırken, listeleri ya gizliyor ya da hiç asmıyor. Müşteri içeride menüyü görünce çoktan siparişi vermiş oluyor. Yani yine olan tüketiciye oluyor.
SELF SERVİS SİSTEMİ: HİZMET YOK, FİYAT VAR
Bir de yeni moda: Self-servis. Eleman çalıştırılmıyor, garson yok, sigorta yok. Ama kahve 100 TL. Evde bile tabağını kaldırmayan gençler, burada dakikalarca sırada bekliyor, yemeğini alıp kendi masasına taşıyor. Eski usul hizmet sektörü tarih oldu. İletişim deseniz, o da yok.
1 Top Dondurma 80 TL, Simit 5 Euro. Şaka gibi ama gerçek:
Dondurma 60 TL’den başlıyor, 120 TL’ye kadar çıkıyor.
Sahildeki simit turist için 5 Euro, yerli için 20–30 TL.
Şezlong fiyatlarını sezon açıldıkça göreceğiz ama geçen seneden hallice olmayacağı kesin.
Dondurmanın kalitesini sormaya bile çekiniyoruz artık. İçinde sahlep var mı, süt mü kullanılıyor? Bilmiyoruz. Ama herkes “doğal” satıyor. Denetim? Maalesef yok denecek kadar az.
Bayram Klasiği olarak dolandırıcılık Alarmları verilmeye başlandı, dikkat çekip uyaranlar çoğaldı. Ancak uyarıyı yapan meslek odaları da bu konuda pek bir çaba harcıyor gibi görünmüyor.
Bayram öncesi bir diğer klasik: Dolandırıcılar iş başında.
Araç kiralama dolandırıcılıkları için uyarılar geldi.
Sahte otel ve konaklama reklamları, sosyal medyada cirit atıyor.
İnternette görüp beğendiğiniz otel, gerçekte denize bakmaz oluyor; otelin içinden “bakar gibi” çekilmiş açılarla kandırılmak artık sıradan.
Turist Var mı, Yok mu? Belli değil.
Turist az. Eskisi gibi Ruslar, Almanlar Antalya’da tatil yapmıyor; çünkü onlar artık burada yaşıyor. Tatile gelen akrabalarını evlerinde ağırlıyorlar. Yeni gelen yok gibi görünüyor. Her şey dahil sistemle otele gelen birkaç yabancı da, otelden dışarı çıkmıyor. Çıkmak istese servis yok, taksi dövizle ve 5 katı fiyata çalışıyor. Sokakta yürümek bile zor; her köşe başında biri bir şey satmaya çalışıyor.
Yani artık sadece fiyatlar değil, imajımız da yara almış durumda.
Geçen yıldan bu yana sosyal medyada bir klişe hâline geldi: “Yurt dışında yemek yemek Türkiye’den daha ucuz.” Ve bu klişe her geçen gün daha çok gerçeklik kazanıyor. Dürüst çalışan az değil, ama çoğunluk haksız kazancı normalleştirmiş durumda.
Yerli De Yabancı Da Soruyor Artık, Yurt Dışı Daha Ucuzsa, Neden Burada Tatil Yapayım?
Hakkınızı Arayın!
İşini doğru yapan, ürününün arkasında duran, kaliteli hizmet sunan işletmeleri tenzih ederek söyleyelim: Tatil hakkını gasp eden fırsatçılara pabuç bırakmayın.
Fiyat listesi yoksa hizmette aksama varsa ya da açıkça dolandırıcılık söz konusuysa hakkınızı arayın.
Şikâyet edebileceğiniz yerler:
ALO 175 Tüketici Hattı
Ticaret İl Müdürlükleri
Haksız Fiyat Artışı (HFA) Sistemi ve CİMER
Bayram geldi ama ne kadar hoş geldi, tartışılır. Hep birlikte güzel bayramlar görmek istiyorsak, önce hizmetin de fiyatın da adil olduğu bir sistem kurmalıyız. Yoksa ne turist kalır, ne de turizm elimizde…