Bu yazıda acı söyleyen bir dostunuzun ‘dosta dair’ aykırı ve bir o kadar da şok edici bakış açısına tanık olacaksınız.
Ne demişler?
Dost acı söyler.
Öyleyse Dostlar, başlayalım acı sözlere…
İnsan, sosyal bir varlık olarak dostluğa ihtiyaç duyar. Dostluk, yalnızlığı önleyip yaşamı zenginleştirirken duygusal dengeyi ve mutluluğu da sağlar. Dostluk, iyi ve kötü zamanlarda destek olmayı; empati, sadakat ve samimiyeti gerektirir. Gerçek dostlar sırları korur, mutlulukları paylaşır ve zorluklarda yanında durur. Dostluk, karşılıklı güven, saygı ve sevgi üzerine kurulu derin bir ilişkidir.
Dışarıdan bakınca bunu anlamak kolaydır. “Aralarından su sızmaz, içtikleri su ayrı gitmez, can ciğer kuzu sarması” gibi tanımlamalar duymanız yeterlidir.
Ne kadar da güzel, değil mi?
Böyle Pollyanna gibi bakarsanız hiç sorun yok.
Yine de siz beni bir dinleyin. İçimde gizlenen Nietzsche’ye, Cibran’a bir kulak verin.
Gelin şu kimsenin yaklaşmadığı pencereden bakalım bir de.
Dost mu? Dost mu dedin?..
Hadi ordan!..
Hançerini en iyi gizleyebilendir dost dediğin.
Ve saldırmak için en mükemmel zamanı seçebilen…
Seni çıtır çıtır yemeden önce sık sık öpmeleri bir tadımdan başka bir şey değildir. Tadına bakıyor senin.
Sıkı sıkı sarılmaları ise kemiklerini en kolay kırmanın yollarını arayış yoklamalarıdır.
Dost mu dedin?
Hadi ordan!..
Ağlamaklı bir ifadeyle senin derdini dinlediğini sanırsın.
Oysa o, sırlarını ve en zayıf yerlerini kaydediyor belleğine.
Dost kazığı bir şey ifade ediyor mu sana? En acılısıdır kazıkların. Uzun süre geçmez sızısı.
Efsane Ozan Aşık Veysel ne demişti, hatırlıyor musun?
“Dost dost diye nicesine sarıldım.”
Duydunuz değil mi kulaklarımızdan çok ruhumuza işleyen o evrensel melodiyi?
Dostmuş... Hadi ordan!..
Eski dostlar düşman olmaz, derler. Olmaz mı sence? Öyle bir olur ki, hem de en büyüğü.
İyi günün dostu zor günde hani?
Dost kara günde belli olur.
Dost başa, düşman ayağa bakar.
Dost acı söyler. Acı söylemese daha iyi olmaz mı? Tatlı tatlı söylese.
Dostun attığı taş baş yarmaz. Derler ama öyle değildir aslında. Kafayı gözü dağıtır. İzi de acısı da derindir.
Ticarette “Dosta gider” diye bir deyim vardır. Yani, malım iyi. Yabancıya gitmesin, dostuma satayım. Malın kötü olsaydı, dost sınıfına sokmadığın birini mi kazıklayacaktın?
Kazıkçıdan dost mu olur?
Dostun ve düşmanın birbirine girdiği, aralarında bir fark kalmadığı durumlar vardır.
“Dosta düşmana karşı” deriz bunu ifade etmek için.
“Hem düşmana hem de dosta karşı dikkatli ol” anlamına gelmesin sakın.
Dostmuş... Hadi ordan!..