Antalya’da 11 yerel gazete vardı. Beşi, kapanıyor.
İleri Gazetesi… 1946’da kuruldu.
Hürses… 1957’de.
Antalya Gündem, Son Haber, Yüzyüze…
Kentin hafızasıydılar.
31 Mayıs 2025 itibarıyla, tarihe karışıyorlar.
Neden mi?
Ekonomileri kötü diyeceğim… Eh, sürpriz değil.
Kağıt ve baskı maliyetleri zaten uçmuştu.
Ama bir de Basın İlan Kurumu’nun şartları eklenince…
Yani kapanmalarından başka çare kalmadı.
Yerel gazeteler sadece masraflarını karşılayabilecek ilan alsa şükredecek halde idi.
Zaten ilan yok, reklam yok, okuyucu az.
Maaşlar zor ödeniyordu.
Bir de üstüne bu.
Gazeteler birleşmeye çalıştı.
Anlaşamadılar.
Sonuç?
Beşi kapanıyor.
Kapananlar ise 3’er milyon Türk Lirası “teselli ikramiyesi” alacaklar.
Bunca yılların anısına, cefasına, hatırasına..
Bu bedel acaba bunun karşılığımıdır?
Bu sadece Antalya’nın değil, Türkiye’nin meselesi.
Yerel basın susarsa…
Mahallenin çöpünü kim yazar?
Belediyedeki usulsüzlüğü kim haber yapar?
Köydeki yol sorununu kim duyurur?
Haksızlığa uğrayan vatandaşın kim haberini yapar?
Cevap net:
Hiç kimse.
Çünkü yerel gazete yoksa…
Yerel gerçek de yoktur.
Yerel basındaki bu sessizlik.
Ve biz…
O sessizliği sadece izliyoruz.
Son bir not:
Televizyon açık, kiminin sesi kısık, kiminin ekranı karanlık.
Gazeteler teker teker kapanıyor.…
Bir ülkenin en büyük kaybı, habersizliğidir.
Bu şu anda okumakta olduğunuz Antalya Gündem’deki son satırlarım.
İçimiz buruk ama; umudumuz hiç bitmeyecek.
Umarım bunun ileride bir telafisi olur.
Yerel gazetelerimize yeniden kavuşuruz…