Yaz mevsimi, Antalya denince aklımıza önce kumsallar, Akdeniz’in serin suları ve tarihî ören yerleri gelir. Oysa 24–27 Temmuz’da Cam Piramit’te düzenlenen Artconcept Antalya Sanat Fuarı, bu algıyı zorluyor: Turizmin kalbindeki şehir, artık “deniz-kum-güneş” üçlüsünü çağdaş sanatla taçlandırıyor.

Bu yıl üçüncüsünü gerçekleştiren etkinlik, MSR Fuarcılık’ın kurucusu Ali Hakan Doğramacı ile oğlu Bora Doğramacı’nın uyumlu işbirliği sayesinde gerçek bir kültürel buluşma noktasına dönüştü. Baba-oğul, sanat dünyasından arıcılık sektörüne, tarımdan mobilyaya kadar uzanan geniş bir yelpazede düzenledikleri fuarlarda hem ticareti hem de şehrin sosyal hayatını canlandırıyor.

Ali Hakan Doğramacı, 2003’ten beri fuarcılık sektöründe edindiği tecrübeyi 2017’de kendi vizyonuyla harmanlayarak MSR Fuarcılık’ı kurdu. Kısa sürede edindiği yerel ve uluslararası işbirlikleri, Antalya gibi turizm tutkunu bir şehirde yeni bir ihtiyacı görmesini sağladı: “Antalya, yaz turizminin ötesinde de yaşayacak bir kültür iklimine ihtiyaç duyuyor,” diyen Ali Hakan Bey, geleneksel fuarın sınırlarını zorlayarak sanat, bilim ve üretim odaklı organizasyonlar planladı.

Oğlu Bora’nın genç enerjisi ve dijital dünyaya açılan bakışı ise bu projeleri hiç olmadığı kadar çekici kıldı. Artconcept’teki, yerel atölye iş birliklerinden uluslararası katılımlara kadar her detay, MSR Fuarcılık’ın sanat fuarcılığında bir “açığı kapatma” çabasının somut göstergesi oldu.

Ama MSR Fuarcılık, sadece modern sanatın değil; Anadolu Arıcılık ve Bal Fuarı gibi kırsal üretimi öne çıkaran etkinlikleriyle de üretici‐tüketici ilişkisini canlandırıyor. Antalya’nın çevresindeki köylerden gelen arıcılar, kooperatifler ve bilim insanları, hem ürünlerini sergiliyor hem de yeni pazar kanalları keşfediyor. Baba-oğul bu sayede, kentin ekonomisine katkı sağlarken kırsalda sürdürülebilir kalkınmanın da önünü açıyor.

Köşe yazarının gözüyle bakıldığında MSR Fuarcılık’ın asıl başarısı, Antalya gibi turizm kentinin tek boyutlu algısını kırmakta yatıyor. Turizm sezonunun en yoğun günlerinde, Cam Piramit’te sergilenen modern eserler, yerli ziyaretçiye de “şehrin başka bir yüzünü keşfetme” fırsatı sunuyor. Bu deneyim, hem yerel halkın sanatla kurduğu bağı güçlendiriyor hem de dışarıdan gelen turistlerin Antalya deneyimini tarihin sıcak kumsalları kadar kültürel zenginliklerle de dolduruyor.

Antalya bir turizm kenti olduğu sürece, fuarların; hem ekonomiye canlılık getiren bir ticaret platformu, hem de geleceğe taşınacak kültürel mirasın oluştuğu bir alan olduğunu unutmamak gerek. Büyükşehir’in tarihi sit alanları kadar, çağdaş sanatın geçici ama etkili mekânları da şehre ruh katar.

İşte bu noktada MSR Fuarcılık, “sanat fuarının açılması”yla yalnızca bir eksikliği gidermiyor; Antalya’nın turizm potansiyelini kültür ve sanatla geleceğe taşıyacak bir köprü inşa ediyor. Bu yaz, sanatın ritmi Cam Piramit’te atarken; şehir, sadece tatil destinasyonu değil, hayata sanatla dokunan bir kültür başkenti olduğunu kanıtlamış oldu.

Antalya’da fuarlar, sadece sergi alanlarını doldurmakla kalmaz, şehrin gelir dinamiklerini de canlandırır. Konaklama, yeme-içme, ulaşım ve perakende sektörlerinde doğrudan talep yaratır.

Katılımcı ve ziyaretçi sayısının artması, küçük işletmeler ve esnaf için ek gelir kapısı açar.

Sezon Uzatır ve Turizm Çeşitliliği sağlar. Yaz turizminin yanı sıra fuar takvimi, Antalya’ya dört mevsim canlılık kazandırır. İlkbahar ve sonbahar aylarında düzenlenen organizasyonlar, otellerin doluluk oranını yükseltir. “Deniz-kum-güneş” imajına kültürel ve ticari niteliği ekleyerek destinasyon çeşitliliği yaratır.

Fuarlar; kültürel zenginlik ve sosyal katılım sağlar

Sanat, bilim, tarım veya teknoloji fuarları, yerel halkı ve turistleri ortak bir kültür dili etrafında birleştirir. Halkın sanata, yenilikçi fikirlere ve çeşitli disiplinlere dair farkındalığını artırır. Paneller, atölyeler ve interaktif stantlarla katılımcılar aktif rol alır; deneyimsel öğrenme mümkün olur.

Düzenli fuar takvimi, Antalya’nın “uluslararası etkinlik merkezi” imajını güçlendirir. Şehir, sadece turistik değil, iş ve kültür buluşmalarının da adresi olarak konumlanır. Medya görünürlüğü ve sosyal mecralardaki paylaşımlar yoluyla marka değeri yükselir.

Fuarlara değer verip sahip çıkarsak Antalya, “sadece tatil” değil, dört mevsim iş ve kültür hayatının da merkezine dönüşebilir.

Bu anlamda MSR Fuarcılığa teşekkür etmemiz gerekiyor. Antalya için Desteklenmesi gerektiğine inanıyorum