Kurban olmak bir deyim. Çok sevmenin, karşıdaki kişiye güman ve güveni olan duygusal makamıdır. Kurban olmayı Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre; “bir kimse, bir ülkü ya da bir şey için kendini feda etmek. Emektir.” Sosyal yaşayışımızın gerçek anlamı ile yapışılan ve Peygamberler ait, kurban keme vardır. Biz bunu ele almadık. Herkes kendi işini anlatsın.
Türk Milleti olarak, biz Dedekorkut darbımeselerine önem verir onu dinlereiz. Mesela Bamsı Beyrek öyküsü. Azrai’le canı alınmak istenen Bamsı beyek önce babasından, annesinden canlarını ister vermezler. Gider eşine. Eşi, Bamsı’ya “Ben sana kurban olayım.” Tarzında söylemde bulunur. İşte dinsel motifler içinde, Kurban, bir sunudur. Zoraki sevgi değildir.
Bence biri diğerine “Ben senin kurbanın olayım veya kurban olduğum.” var gücü ile bu kişi bağlılığını, sevgisini ifade eder. Bu kişi kanıt peşindedir. Çocuğu olan, vatan için çocuğunun kurban olmasını istemesi ne kutsal durum olduğunu söylemek bile yeterli olur. Ha bu arada gayr- ı meşru iş yapanların da kendilerine göre zavallıları kurban vermelerini başka bir tarafa koyuyoruz.
Kurban olma, bir yalvarış ve varıştır.
Türk Ulusu olarak bizde genetik olarak, vatana kurban olmamak, en saadet ve mutluluk kaynağımızdır. Ne demişler Kars’taki 26 Kasım ayında müzisyenler
“Kurban olum ayına yıldızına /Seni candan severim.” Bazı ana babalar da çocuklarına kurbanlık olurlar.
Haydi bakalım kimler nelere kurban olurlar, sizde yazabilirsiniz.