Eylül yeni mezun öğretmenlerin göreve başlama ayıydı ve Karayazı’da iki yılını dolduran öğretmenlerin tamamı tayin isteyip gitmişti. Bunların yerine bu sene 72 öğretmen bekleniyordu.
Burada kalanlar da bir yıllıklar olup seneye onlar da tayin hakkı kazanınca gidecekti. Karayazı’da merkezdeki ilkokulda çalışan beş öğretmenden başka üçüncü yılını çalışan öğretmen yoktu sanıyorum. Merkezdeki o beş öğretmenin de kıdemleri dört beş yıl gibiydi. Kaymakam vekili de olan ilköğretim müdürü bile sekiz yıllık bir ilkokul öğretmeniydi.
İlköğretim müdürü ‘ben hancı, siz yolcu’ dercesine bir ifadeyle bizi fazla önemsemeden, resmi bir tavırla dinledi. Memleketimizi, mezun olduğumuz okulu falan sordu. Gideceğimiz köylerle ilgili kısa bilgiler verdi. Biz de zaten öğretmenliği tam kabullenebilmiş değildik. Oysa devlet memuru olmuş adeta dokunulmazlık kazanmıştık. Fakat daha bir tarafımız köy, toprak, davar çadırdı. Oraya geri dönme korkusu içindeydik. Onun için Şehamettin Beyi dikkat ve saygıyla dinledik. Şehamettin Bey:
“Kahraman yarın bu arkadaşların tayin olduğu köylerden gelenlerle muhtarlarına haber gönder. At mı gönderirler, kağnıyla mı gelirler, gelip öğretmenlerinin eşyalarını götürsünler” dedi.
Bu arada Şehamettin Beyin oyun arkadaşları geldi. “Siz haydi yemeğinizi yiyin” dedi ve biz çekilince oyuna başladılar. Biz yanda boş bir masaya geçerek peynir, zeytin, ekmek ve çay ile akşam yemeğimizi yedik.
Ortalık kararınca kahve doldu. Askerlik Şubesi başkanı yüzbaşı, sağlık memurları, yeni tayin savcı, sürgün hakim, mal müdürü, ZB’nin tek memuru, PTT’nin tek memuru, askerlik şubesi komutanı hepsi de aynı kahvede toplandılar. Herkesin önceden oluşturduğu oyun gurupları olmalı ki dördü tamamlayan oyuna başlıyordu. Biz de dört yeni mezun öğretmen biraz oyun oynadıktan sonra 11.00’e doğru uykumuz geldi. Kahraman’a “Nerede yatacağız” dedik;
“Az bekleyin, şu iki masa da kalksın yataklarınızı yapacağım” dedi.
“Tuvalet nerede” dedik,
“İlçe tuvaleti uzaktadır ve karanlıkta bulamazsınız. Zaten su falan da yoktur. Bak şu cep feneriyle ibriği alın kahvenin arka tarafına dolanıverin” dedi.