Antalya’da yaz geldi mi, trafik de gelir. Kemer tarafına gideceksin, daha Sarısu’dan başlar konvoy.
Alanya desen, sabah çık, akşama anca var.
Haliyle, insanın aklına şu soru geliyor:
Yahu bu kadar insan bu kadar yolu aynı anda nasıl gidecek?
Raylı sistem meselesi yıllardır konuşuluyor.
Ama öyle “metro yapalım” deyince de kimse cebinden bir kürek çıkarmıyor.
Şehir büyümüş, nüfus artmış, turizm patlamış...
Ama hâlâ ulaşım planlarımız, 90’lardan kalma minibüs estetiğiyle yürüyor.
Oysa raylı sistem bu kente nefes olur.
Alanya hattına giden çift yönlü bir demiryolu…
Kemer’e, Serik’e uzanan hafif raylı sistem…
Hem şehir içi trafiği rahatlatır, hem turisti otele, vatandaşı işine taşır.
Bakın, mesele sadece ulaşım değil.
Bu iş aynı zamanda çevre meselesi.
Her gün binlerce araç, aynı güzergahta egzoz salıyor.
Raylı sistem olursa; yakıt tasarrufu var, zaman tasarrufu var, stres azalıyor.
(Hem, bir gün geç kalıp da “tramvay tıkanmış” diyen duydunuz mu hiç?)
Peki, neden yapılmıyor?
“Yatırım büyük”, “altyapı zor”, “planlaması uzun sürer” gibi gerekçeler.
İyi de, bu işler dün başlamazsa yarın da bitmez.
Biz önerimizi sunalım:
Raylı sistem projesi bir an önce gündeme alınmalı.
CHP’li belediyeler bu konuda hazır.
Yeter ki merkezi yönetim de siyasi değil, kent odaklı baksın meseleye.
Antalya artık bu yükü taşıyamıyor.
Trafikte harcanan saatler, sinir sistemine yazıyor.
İşine geç kalan da şikayetçi, uçağa yetişemeyen de.
Biz diyoruz ki:
“Demir gibi bir çözüm varken, neden asfaltla uğraşıyoruz?”
Ulaşım hakkı, hava gibi, su gibi bir temel ihtiyaç.
Raylı sistem de bu kentin gecikmiş hakkıdır.
Hadi artık, Antalya’nın rayına oturmasının vakti gelmedi mi?