Merhaba… Ne zaman güzel şeyler konuşacağız diye düşünürken değişime kendimden başlamaya karar verdim. Her sabah dolu dolu gündemlere uyanırken tutum değiştirmenin elimizde olduğunu fark ettim. Kendim fark ettim lütfen, yoksa yüz yıllardır olumlama yapın diyor spiritüelciler…
En azından değiştirebileceğimiz. Şeyler üzerine konuşalım. Mesela şu zamanalar çok önemli. Neden mi? Bütün dünyada “Plastiksiz Temmuz” etkinlikleri yapıyor da ondan.
Plastik kullanımının tarihçesi çok da eski değil aslında. O bir kimyasal oluşum, onun bir suçu yok. Tu kaka demememizin başka sebepleri var. Bir kere yok olma süreleri ve bu süre zarfında yok oluş şekli. Yani parçalanarak mikroplastik haline gelişi probem. Mikro hale gelen malzemeyi nasıl kontrol edebilirsiniz? Yavaş yavaş gireceğim bu konuya…
Doğada kedi halinde duran karbon (C), hidrojen (H), oksijen (O), azot (N) ve diğer organik ya da inorganik elementlerin oluşturduğu momomer adı verilen; basit yapıdaki moneküllü gruplardaki bağın koparılarak polimer adı verilen uzun ve zincirli bir yapıya dönüştürülmesi ile elde edilen malzemelere verilen isimdir, PLASTİK. Bu elementler toplaşıp biz bir madde oluşturalım dememiş. Yine insan müdahalesi fark ettiyseniz. Neyse dramatize de etmeyeceğim, romantikleştirmeyeceğim de…
Plastik kelimesi, "şekillendirilebilen veya kalıplanabilen" anlamına gelen Yunanca plastikos ve "kalıplanmış" anlamına gelen plastos kelimesinden türetilmiştir.
Tanımdan anlaşılacağı üzere plastikler doğada hazır bulunmaz, doğadaki elementlere insan tarafından müdahale edilmesi ile elde edilir. Elde edilmesi belli bir sıcaklık ve basınç altında olur. Katalizör kullanılarak monomerlerin reaksiyona sokulması ile gerçekleşir. Örneğin; etilen bir monomerdir. Bu monomerden oluşturulan polietilen ise polimerdir. En çok kullanılan plastiklerin başında gelir.
Plastik ilk üretildiğinde toz, reçine veya granül hâlde olabilir. Dünyanın ilk tam sentetik plastiği, 1907'de Leo Hendik Baekelend tarafından New York'ta icat edilen balit idi. Birçok kimyager, plastiğin malzeme bilimine katkıda bulunmuştur. "Polimer Kimyasının babası" olarak anılan Nobel ödüllü Hermann Staudinger ve "polimer fiziğin babası" olarak bilinen Herman Francis mark bunun bir örneğidir. Sağ olsun var olsunlar mı diyeyim, rahmet mi edeyim lanet mi okuyayım sıkışıp kaldım.
Bunlar vikipediadan aldığım ansiklopedik bilgilerdi. İstiyorum ki kullanıcı gözüyle de bakalım. Mesela tamamen plastiksiz hayat mümkün mü?
Artık değil… Bir kere medikal sektörü var önümüzde. Alternatif yöntemler olsa da, çocukluğumuzdan hatırlayın. Kaynatılıp tekrar kullanılan, haznesi cam, aksamı metal şırıngaları. Hala içim ürperir. Artık kimse böyle yaşamak istemiyor. Keza ben de. Tek kullanımlık da olsa hijyenik ürünleri daha güvenli buluyorum. Hele ki yaşadığımız koronavirüs pandemisinden sonra…
Ama günlük kullanımda azaltmak hatta tamamen bırakmak mümkün. Bakın aktivistler nasıl yaşıyor gül gibi. Zor ama gerçekten de kabul ediyorum. Kolayları bari uygulasak olmaz mı? En basiti matara kullanmak. Poşet kullanımı yerine alış veriş çantası kullanmak, evde sürdürülebilir gıda torbaları yapmak, streç yerine de balmumu bezler kullanmak mümkün. Hem de ucuz yöntemler. Metropol hayatı bizi “kullan at” kültürüne yöneltti. Ama düşünsek aslında biraz da tembelleştirdi. Yani bir şeyleri yıkamaya da zamanımız yok mu? Ya da tek kullanımlık ürünleri kullanacak kadar zengin miyiz? Sürdürülebilir, yeniden kullanılabilir, yıkanabilir, uzun ömürlü ürünleri kullanmak inanın daha ucuz. Deneyin!
Sağlıcakla ve sağduyuyla kalın, sevgiler…